
Yeniyılın son gününden herkese merhaba!
Siz de bugünlerde, tıpkı geçen yıllarda olduğu gibi “bu yıl sağlıklı besleneceğim”, “daha erken uyuyacağım”, “egzersiz yapmaya başlayacağım”, “her ay iki kitap bitireceğim” gibi kararlar alıp sonunu getirememekten mi korkuyorsunuz? Öyleyse gelin, bugünden başlayarak önümüzdeki yılın ilk bir haftası boyunca yeni yıl kararları üzerine konuşalım ve kararlarımızı hayata geçirebilmek için uygulayabileceğimiz bazı yöntemleri gözden geçirelim. Bahsedeceğim yöntemler yeni yıl kararları temalı olsa da, değiştirmek veya hayatınıza katmak istediğiniz tüm alışkanlıklarınız için yılın her anında geçerli olacaklar. Yani mutlaka ocak ayının 1. gününde başlamalısınız diye bir şart yok 😊
İlk adımımız, yeni yıl kararlarının olmazsa olmazı motivasyon konusu. Eh, tabi bir de meşhur “yapmak istiyorum ama motivasyonum yok” cümlesini unutmamak lazım.
Alışkanlık oturtmada motivasyonun etkisi üzerine yapılan çok sayıda araştırma var. Gelin bunlardan birine göz atalım. 248 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen ve iki hafta süren bu çalışmada katılımcılar üç gruba bölünerek egzersiz yapma alışkanlığını en çok hangi grubun kazanacağı araştırılıyor. Bu gruplardan ilki olan kontrol grubuna “sadece ne sıklıkla egzersiz yaptığınızı takip edeceğiz” deniliyor. İkinci grup olan “motivasyon grubu” ise sağlıklı olmak için egzersiz yapmanın öneminden bahseden motivasyonel bir konuşma dinliyor önce. Sonrasında, egzersiz yapmanın faydalarını anlatan broşürler ve kitaplar da dağıtılıyor okuyabilmeleri için. Buraya kadar temel amaç bu grubun motivasyonunu olabildiğince yukarı çekmek. Son grup olan “planlayıcı” gruba ise bir kağıt verilerek şu cümleyi tamamlamaları isteniyor: “Önümüzdeki hafta boyunca, ……. günü ……. saatinde ……. mekanında en az 20 dakika boyunca egzersiz yapacağım”. Sonuçlar nasıl dersiniz? Kontrol grubunun egzersiz yapma oranı %38 ve, buraya dikkat, motivasyon grubunun egzersiz yapma oranı %35’te kalırken, planlayıcı grubun egzersiz yapma oranı %91. Biz bu çalışmadan ne öğreniyoruz? Motivasyon, niyet ve davranış arasındaki köprüyü kurmakta ne yazık ki yeterli değil. Evet motivasyon bir “başlangıç gazı” vermek için oldukça yararlı fakat köprünün sonunu görebilmeniz için sadece motivasyona güvenmek yetmiyor.
“Peki ne yapmak lazım öyleyse?” diyenleri buraya alalım.
Kaynak:
Milne, S., Orbell, S., & Sheeran, P. (2002). Combining motivational and volitional interventions to promote exercise participation: Protection motivation theory and implementation intentions. British Journal of Health Psychology,7(2), 163-184. doi:10.1348/135910702169420

