
Literatürde “If-Then Planning” olarak geçen bu metodu ben Hedefi Öldür Egzersizi olarak adlandırmayı seviyorum. Burada sistem kurmadan, yani bir alışkanlığı oturtmaya çalışırken zaman ve mekan belirlemenin öneminden bahsetmiştik. Fakat Maroon 5’ın da dediği gibi “hayat gökkuşağı ve kelebeklerden oluşmuyor”. Yani sistem kurmak, kurduğumuz sistemin tıkır tıkır işleyeceğini varsaymak çok güzel. Ama bu yaklaşım bir noktada eksik kalıyor: Bir engelle karşılaşırsak ne yapacağız?
Yine “odayı derli toplu tutma alışkanlığı” kazanmaya çalıştığımızı varsayalım. Ne demiştik, “Her gün okuldan eve gelip odama ilk girdiğimde, masama oturmadan önce, gördüğüm dağınıklıkları toplayacağım.”. Diyelim okuldan eve geldiniz, yorgunsunuz. Hoop yatağa atıverdiniz kendinizi. Telefonunuzu alıp sosyal medyada dolaşmaya da başlayınca yarım saat, sonra bir saat nasıl geçmiş anlayamadınız. Acıktığınızı farkedip mutfağa geçtiniz, bir saat de öyle geçti. Cevaplanması gereken emailler var, mecburen geçtiniz bilgisayarın başına. Ne oldu, odayı toplamak için kurduğumuz sistem çalışamadı. Kendinizi kötü, sisteminizi işe yaramaz hissettiniz.
İşte Hedefi Öldür Egzersizi tam da bu noktada devreye giriyor. Henüz sistemimizi kurma aşamasındayken elimize kağıt kalem alıp sessiz bir köşeye geçiyor ve bundan altı ay sonrasına ışınlandığımızı farzediyoruz. Her ne olduysa sistemimiz (ve dolayısıyla hedefimiz) başarısızlığa uğradı bu süre içinde. Umutsuzluk hissi ve hayal kırıklığı da cabası. Peki gerçekten de ne oldu? Hikayeyi anlatmaya başlıyoruz. Yanlış giden şey neydi? Sistemimiz hangi durumlarda başarısızlığa sürüklendi? Bizi sistemimizi takip etmekten alıkoyan uyaranlar nelerdi? Burada olası her senaryoyu gözden geçirmek önemli. Çünkü amacımız “hedefi öldürecek” her durumu yakalayabilmek.

Ardından “eğer ….., ……-acağım” kalıbını kullanarak hayal ettiğimiz her olası senaryo için sistemimize bir B planı yaratıyoruz. Örneğin odasını derli toplu tutmak isteyen ve bunun için eve gelir gelmez her gün on dakika ayırmaya karar vermiş biri, yorgun olduğunda gelir gelmez yatağına uzanıp sosyal medyada zaman geçireceğini keşfedebilir bu egzersiz sırasında. Bu noktada örneğin “Eğer eve geldiğimde yorgunsam ve yatağa uzanmak istediğimi farkedersem telefonumun alarmını 2 dakikaya kuracağım ve sadece bu 2 dakika boyunca odamı toplayacağım.” şeklinde bir B planı hazırlayabilir. Böylece yine diğer günler olduğu gibi alışkanlığını oturtmak için sistemini takip etmiş olur, fakat 2 dakika kuralı on dakika kadar göz korkutucu gelmediği için başarma olasılığı oldukça yükselir.
Bu egzersizin işe yarama sebebi, gelecekteki belirsiz engelleri zihnimizde bilişsel resimlere dönüştürmesi ve gelecekte bir sorunla karşılaştığımız durumda ne yapacağımıza o anda karar vermeye çalışmanın yükünü üzerimizden alması.