• TANIŞALIM
  • BLOG
    • SİNİRBİLİM
    • PSİKOLOJİ
      • ALIŞKANLIKLAR
      • POZİTİF PSİKOLOJİ
      • BİLİŞSEL YANLILIKLAR
      • ÖĞRENME
      • VERİMLİLİK
      • İLİŞKİLER
    • KÜLTÜR
    • HİKAYELER
  • YOUTUBE
  • Ece A. Ala

  • MAĞAZA
  • SSS
  • İLETİŞİM
0

Ece A. Ala

Sinirbilim, İlişkiler
/
3 Şubat 2019

AŞKIN İKİNCİ EVRESİ: “SAKİNLEŞ VE BAĞLAN”

Fisher ve arkadaşlarının, ilişkileri 10 yıldan uzun bir süredir devam eden ve partnerlerine hala aşık olduklarını belirten 10 kadın ve 7 erkek katılımcı ile gerçekleştirdikleri bir çalışmada, katılımcılara partnerlerinin fotoğrafları, çok uzun süredir tanıdıkları çok yakın bir arkadaşlarının fotoğrafları ve aşina oldukları bir kişinin fotoğrafları gösteriliyor. Katılımcıların yalnızca uzun süreli partnerlerinin fotoğraflarını görüntülediği durumda, beyinde bazı spesifik bölgelerde yoğun aktiviteler meydana geliyor. Gelin bunlardan birkaçına kısaca göz atalım:

  • Raphe Nuclei: Aşkın ilk evresinde serotoninin azalması dolayısıyla, ilgimizi çeken kişiye “fikse olma”, ondan başka pek bir şey düşünememe durumundan bahsetmiştik. İkinci evrede ise serotoninin beyinde başlıca üretim fabrikası olan ve beyin sapında konumlanan Raphe Nuclei’ın aktivasyonunun artması ile beyinde serotonin miktarları da artışa geçiyor. Araştırmacılar beyinde artan serotoninin de yardımıyla, aşıkların “daha sakin ve huzurlu” olan ikinci evreye adım attığını belirtiyor.
  • VTA ve dorsal Striatum: VTA ve Striatum’un bir parçası olan Caudate, aşkın ilk evresinden aşina olduğumuz, dopaminerjik nöronların yoğunlukta olduğu “ödül” bölgeleriydi. İkinci evrede de bizimle birlikteler ve aşık olduğumuz kişiyle birlikte olmanın bize hala “iyi hissettirmesinden” sorumlular.
  • Anne sevgisi (maternal love) ile ilişkilendirilen bölgeler: Anterior cingulate cortex, insula, raphe nucleus vb. aşkın ilk evresinde karşımıza çıkmayan fakat annenin bebeğe olan sevgisi üzerine yapılan çalışmalarda yoğun aktivasyon gösterdiği belirtilen bölgelerden bazıları aşkın ikinci evresinde kendilerini gösteriyorlar.
  • Hipotalamus: Dawn Maslar’ın “How Your Brain Falls in Love” isimli TEDx konuşmasından bahsettiğimiz paylaşımda Oksitosin ve Vasopressin üzerine konuşmuştuk. İşte Hipotalamus, beyinde bu iki hormonun da üretildiği fabrika. Dolayısıyla aktivasyonunun artmış olmasına, bir önceki paylaşımı okumuş olanlar şaşırmıyordur diye tahmin ediyorum 😊

BUNLAR DA İLGİNİ ÇEKEBİLİR...

EĞİTİMDE ÖZ-ŞEFKAT: YKS VE SONRASI

22 Temmuz 2022

10 POZİTİF DUYGU: KELİME DAĞARCIĞINDA NELER VAR?

6 Mart 2019

UYARILMAYI YANLIŞ NEDENE YÜKLEME

1 Şubat 2019

AŞKIN İLK EVRESİ: NÖROTRANSMİTTERLER VE HORMONLAR

28 Ocak 2019

YORUMLARINIZI DUYMAYI ÇOK İSTERİM!Cevabı iptal et

ÖNCEKİ YAZI
UYARILMAYI YANLIŞ NEDENE YÜKLEME
SONRAKİ YAZI
KÜSTÜM ÇİÇEĞİ METAFORU

INSTAGRAM

Bu video epey paylaşıldı son günlerde ve söylemek istediğim birkaç şey vardı kendisiyle ilgili. En sonunda takip ettiğim bir kişinin daha paylaştığını görünce “belki bir yerlerde bu videoyu izlemiş ve/veya şu anda bunları duymaya ihtiyacı olan birileri olabilir” diye düşünerek hasta yatağımdan (pardon, kanepemden) kötü sesimle içimi döktüm biraz 🫂 Siz ne düşünüyorsunuz konuyla ilgili?
eceaybikeala
eceaybikeala
•
Follow
Bu video epey paylaşıldı son günlerde ve söylemek istediğim birkaç şey vardı kendisiyle ilgili. En sonunda takip ettiğim bir kişinin daha paylaştığını görünce “belki bir yerlerde bu videoyu izlemiş ve/veya şu anda bunları duymaya ihtiyacı olan birileri olabilir” diye düşünerek hasta yatağımdan (pardon, kanepemden) kötü sesimle içimi döktüm biraz 🫂 Siz ne düşünüyorsunuz konuyla ilgili?
17 saat ago
View on Instagram |
1/6
Son paylaştığım videonun altına gelen bu yoruma ilk etapta hızlı bir şekilde verdiğim cevabın sonrasında biraz daha düşündüm:

Sahi, “gerçek” diye tanımladığımız şey neydi bizim?
Peki ya “gerçek” denilen şey böyle hayal edildiği gibi katı, sabit, değişmez bir şey miydi yoksa “görme biçimimiz” değişirse değişirse gerçekliğimizin de form değiştirmesi mümkün müydü?

Ardından oturup yazmaya başladım ve ortaya 90 saniyelik mini mini bir görselleştirilmiş podcast tadındaki bu video çıktı 📹 Umarım seversiniz ✨

Son olarak Deniz’e (@denizdulgeroglu) zaman ayırıp burada bahsi geçen dövmenin videosunu gönderdiği için ayrıca teşekkür ederim. Merdiven Altı Terapi’nin bu bölümünü de dinleyin bence, hızınızı alamaz tüm bölümleri dinlemek isterseniz suçlusu ben değilim ama 🌚
eceaybikeala
eceaybikeala
•
Follow
Son paylaştığım videonun altına gelen bu yoruma ilk etapta hızlı bir şekilde verdiğim cevabın sonrasında biraz daha düşündüm: Sahi, “gerçek” diye tanımladığımız şey neydi bizim? Peki ya “gerçek” denilen şey böyle hayal edildiği gibi katı, sabit, değişmez bir şey miydi yoksa “görme biçimimiz” değişirse değişirse gerçekliğimizin de form değiştirmesi mümkün müydü? Ardından oturup yazmaya başladım ve ortaya 90 saniyelik mini mini bir görselleştirilmiş podcast tadındaki bu video çıktı 📹 Umarım seversiniz ✨ Son olarak Deniz’e (@denizdulgeroglu) zaman ayırıp burada bahsi geçen dövmenin videosunu gönderdiği için ayrıca teşekkür ederim. Merdiven Altı Terapi’nin bu bölümünü de dinleyin bence, hızınızı alamaz tüm bölümleri dinlemek isterseniz suçlusu ben değilim ama 🌚
6 gün ago
View on Instagram |
2/6
Size çok kırılgan bir yerden bir şeyler anlatacağım bu akşam. Algoritmanın, bu videoyu doğru kişilerin önüne düşürmesini diliyorum o nedenle ✨

-

Yetişkin aknesiyle mücadele ettiğim şu son bir senelik süreçte akşamları cilt bakımı rutinime başlama saatim yaklaştıkça içimde de eş zamanlı bir kaygı yükselirdi benim. Banyodaki o ayna, benim için adeta bir araştırma ve inceleme merkez üssüne dönüşmüştü zira. Yüzümün her milimetresini, banyonun o parlak tepe ışığı yetmezdi de bir de üstüne aynanın mavi floresanlı ışığını açarak, titizlikle inceler, yüzümde çıkmakta olan tüm yeni akneleri tespit eder, sönmekte olan aknelerin arkalarında bana hatıra bıraktıkları lekeleri birer birer fark eder, her yeni keşfimle kalbimin bir parça daha ağırlaştığını hissederdim ❤️‍🩹 Şimdi düşününce, yüzümdeki en ufak değişimlerin bile farkında olmak, yaşadıklarım üzerinde bir parçacık da olsa kontrol sahibi hissedebilmeme olanak sağlıyordu muhtemelen. Bunu yaparak ne kendime ne de cildime iyi gelmediğimi ise çok sonraları öğrendim…

Bunu keşfediş hikayemi son podcast bölümümde daha detaylı bir şekilde anlattım, tekrar anlatıp sıkmak istemiyorum sizi o nedenle. Fakat mum ışığında cilt bakımı fikri, uygulamaya başladığım ilk günden itibaren odağımı “cildimin kusurlarından” çekip alarak “cilt bakımı sürecinden aldığım keyfe ve kendime iyi gelebilmeye” yöneltmemi sağlayan güçlü bir pratik oldu benim için 💙 Akne problemi yaşayan/yaşamayan birçok kişiye de belki bana geldiği kadar iyi gelebileceğini düşünerek burada da paylaşmak istedim.

Çok sevgiler,
Ece ✨

-

🎙 PODCAST | Yapa Yapa Öğreniyoruz - “Süreyya Hanım’ın Muhteşem Değişimi: Kendime 10 Hayat Dersi” bölümü. Spotify, Apple ve Google Podcast üzerinden dinleyebilirsiniz.
eceaybikeala
eceaybikeala
•
Follow
Size çok kırılgan bir yerden bir şeyler anlatacağım bu akşam. Algoritmanın, bu videoyu doğru kişilerin önüne düşürmesini diliyorum o nedenle ✨ - Yetişkin aknesiyle mücadele ettiğim şu son bir senelik süreçte akşamları cilt bakımı rutinime başlama saatim yaklaştıkça içimde de eş zamanlı bir kaygı yükselirdi benim. Banyodaki o ayna, benim için adeta bir araştırma ve inceleme merkez üssüne dönüşmüştü zira. Yüzümün her milimetresini, banyonun o parlak tepe ışığı yetmezdi de bir de üstüne aynanın mavi floresanlı ışığını açarak, titizlikle inceler, yüzümde çıkmakta olan tüm yeni akneleri tespit eder, sönmekte olan aknelerin arkalarında bana hatıra bıraktıkları lekeleri birer birer fark eder, her yeni keşfimle kalbimin bir parça daha ağırlaştığını hissederdim ❤️‍🩹 Şimdi düşününce, yüzümdeki en ufak değişimlerin bile farkında olmak, yaşadıklarım üzerinde bir parçacık da olsa kontrol sahibi hissedebilmeme olanak sağlıyordu muhtemelen. Bunu yaparak ne kendime ne de cildime iyi gelmediğimi ise çok sonraları öğrendim… Bunu keşfediş hikayemi son podcast bölümümde daha detaylı bir şekilde anlattım, tekrar anlatıp sıkmak istemiyorum sizi o nedenle. Fakat mum ışığında cilt bakımı fikri, uygulamaya başladığım ilk günden itibaren odağımı “cildimin kusurlarından” çekip alarak “cilt bakımı sürecinden aldığım keyfe ve kendime iyi gelebilmeye” yöneltmemi sağlayan güçlü bir pratik oldu benim için 💙 Akne problemi yaşayan/yaşamayan birçok kişiye de belki bana geldiği kadar iyi gelebileceğini düşünerek burada da paylaşmak istedim.

Çok sevgiler, Ece ✨
 - 🎙 PODCAST | Yapa Yapa Öğreniyoruz - “Süreyya Hanım’ın Muhteşem Değişimi: Kendime 10 Hayat Dersi” bölümü. Spotify, Apple ve Google Podcast üzerinden dinleyebilirsiniz.
2 hafta ago
View on Instagram |
3/6
(✨tarif en başa pinlediğim ilk yorumda✨)

🥬 Storylerde ne zaman paylaşsam DM kutumu tarif istekleriyle dolduran, son podcast bölümümde bile kendisini anmadan geçemediğim “basit kimchi (Kore turşusu)” tarifimi paylaşıyorum, hazır mısınız? 😁

🛒 Tarifim dediğime bakmayın zira tarif bana değil, Norveç’te sürekli alışveriş yaptığımız canımız süpermarketimiz Meny’ye ait (belirtmeme gerek yoktur herhalde ama reklam veya işbirliği değil 😅). Neden bu tarifi seçtin diye sorarsanız da iki cevabım var:

1) Kimchi oppskrift (tarif) diye arattığımızda Google’da karşımıza çıkan ilk tarif bu djfhgjd
2) Meny, tarifte malzemeleri tek tek adediyle ve fotoğrafıyla markette satılan formlarıyla gösterdiği için malzemelerin alışverişini tamamlamamız 3 dk falan sürüyor markette. Tabii internette türlü websitelerinde ve sosyal medyada çok daha karmaşık ve uzun tarifler bulabilirsiniz kimchi için ama beni artık azıcık tanıyorsanız bilirsiniz, nerede basitlik ve efektiflik, orada ben. O yüzden bu konuda da tarafımız belli 🌚

Neyse bu kadar gevezelik yeter, hadi tarife geçelim 👩🏽‍🌾:
eceaybikeala
eceaybikeala
•
Follow
(✨tarif en başa pinlediğim ilk yorumda✨) 🥬 Storylerde ne zaman paylaşsam DM kutumu tarif istekleriyle dolduran, son podcast bölümümde bile kendisini anmadan geçemediğim “basit kimchi (Kore turşusu)” tarifimi paylaşıyorum, hazır mısınız? 😁

🛒 Tarifim dediğime bakmayın zira tarif bana değil, Norveç’te sürekli alışveriş yaptığımız canımız süpermarketimiz Meny’ye ait (belirtmeme gerek yoktur herhalde ama reklam veya işbirliği değil 😅). Neden bu tarifi seçtin diye sorarsanız da iki cevabım var:

1) Kimchi oppskrift (tarif) diye arattığımızda Google’da karşımıza çıkan ilk tarif bu djfhgjd 2) Meny, tarifte malzemeleri tek tek adediyle ve fotoğrafıyla markette satılan formlarıyla gösterdiği için malzemelerin alışverişini tamamlamamız 3 dk falan sürüyor markette. Tabii internette türlü websitelerinde ve sosyal medyada çok daha karmaşık ve uzun tarifler bulabilirsiniz kimchi için ama beni artık azıcık tanıyorsanız bilirsiniz, nerede basitlik ve efektiflik, orada ben. O yüzden bu konuda da tarafımız belli 🌚

Neyse bu kadar gevezelik yeter, hadi tarife geçelim 👩🏽‍🌾:
2 hafta ago
View on Instagram |
4/6
🌿 Norveççe’deki en büyüleyici kelimelerden biriyle tanıştırmak isterim sizi: Friluftsliv.

🚶🏼 Birebir çevirisi “özgür-hava-yaşam” anlamına gelen bu güzel kelime, 1871’de Norveçli şair Henrik Ibsen tarafından türetilmiş. Ibsen’in On The Heights isimli bu ünlü şiirinde baş kahramanımız, “açık bir zihin” arayışında, kendini doğaya bırakmış genç bir adam. Doğaya ve temiz havaya maruz kalmanın “düşüncelerini arındırmanın” bir yolu olduğuna inanıyor. Bence hiç de haksız sayılmaz!

🏔 Friluftsliv’in Norveççe’deki anlamıysa zamanla insanların doğayla bağlantı kurmasını sağlayan her türlü aktiviteyi tanımlayacak şekilde genişlemiş. Ve günümüzde friluftsliv, Everest Dağı’na tırmanmak veya tehlikeli dağların yamaçlarında kayak yapmak gibi ekstrem aktivitelerle de ormanda yürüyüşe çıkmak veya göl kenarındaki hamakta dinlenirken kuşların cıvıltılarını dinlemek gibi hayattaki çok daha basit aktivitelerle de gerçekleştirilebiliyor :)

🦢 Bu pazar günü, tam da araştırma verilerini saatlerdir bilgisayara geçirmekten gözlerim bozulayazmışken Kim’in akşam üzeri ansızın gelen “Hadi gel, bisikletlere atlayıp doğa rezervine gidelim, biraz kuşları izleriz” teklifine balıklama atladım 🐠 Ardından oldukça spontane gelişen bu olayda, çektiğimiz oldukça spontane videoları editleyerek oldukça spontane bir friluftsliv reelı hazırlamış bulundum, umarım seversiniz 😜

-

Not: Bir milletin özünü en iyi şekilde tanımlayan kelimeleri bulmaya bayılıyorum. Norveçliler için bu kesinlikle friluftsliv bence mesela. Sizin de başka dillerden, o milleti/kültürü en iyi şekilde tanımladığını düşündüğünüz kelimeler var mı? 👀
eceaybikeala
eceaybikeala
•
Follow
🌿 Norveççe’deki en büyüleyici kelimelerden biriyle tanıştırmak isterim sizi: Friluftsliv.

🚶🏼 Birebir çevirisi “özgür-hava-yaşam” anlamına gelen bu güzel kelime, 1871’de Norveçli şair Henrik Ibsen tarafından türetilmiş. Ibsen’in On The Heights isimli bu ünlü şiirinde baş kahramanımız, “açık bir zihin” arayışında, kendini doğaya bırakmış genç bir adam. Doğaya ve temiz havaya maruz kalmanın “düşüncelerini arındırmanın” bir yolu olduğuna inanıyor. Bence hiç de haksız sayılmaz!

🏔 Friluftsliv’in Norveççe’deki anlamıysa zamanla insanların doğayla bağlantı kurmasını sağlayan her türlü aktiviteyi tanımlayacak şekilde genişlemiş. Ve günümüzde friluftsliv, Everest Dağı’na tırmanmak veya tehlikeli dağların yamaçlarında kayak yapmak gibi ekstrem aktivitelerle de ormanda yürüyüşe çıkmak veya göl kenarındaki hamakta dinlenirken kuşların cıvıltılarını dinlemek gibi hayattaki çok daha basit aktivitelerle de gerçekleştirilebiliyor :)

🦢 Bu pazar günü, tam da araştırma verilerini saatlerdir bilgisayara geçirmekten gözlerim bozulayazmışken Kim’in akşam üzeri ansızın gelen “Hadi gel, bisikletlere atlayıp doğa rezervine gidelim, biraz kuşları izleriz” teklifine balıklama atladım 🐠 Ardından oldukça spontane gelişen bu olayda, çektiğimiz oldukça spontane videoları editleyerek oldukça spontane bir friluftsliv reelı hazırlamış bulundum, umarım seversiniz 😜

-

Not: Bir milletin özünü en iyi şekilde tanımlayan kelimeleri bulmaya bayılıyorum. Norveçliler için bu kesinlikle friluftsliv bence mesela. Sizin de başka dillerden, o milleti/kültürü en iyi şekilde tanımladığını düşündüğünüz kelimeler var mı? 👀
2 ay ago
View on Instagram |
5/6
🇸🇪 Bu hafta sonu, 6 yıldır direniyor olsam da en sonunda tüm Norveçlilerin yaptığını yapmaya, yani alkolden ve market alışverişinden birkaç kron tasarruf etmek için 4 saat araba yolculuğu yapıp benzine, arabalı feribota ve İsveç burgerlerine çok daha fazla para harcamaya İsveç’e gittim 🫠 İsveç’e gittim dediysem, sınırı geçtim yani. Zira “harrytur”ün olayı İsveç’e gezmeye değil günübirlik alışveriş yapmaya gitmek, alışveriş biter bitmez de arabaya atlayıp Norveç’teki evlerimize geri dönmek dfhjkfh.

🛍️ Bu öyle bir çılgınlık ki, sadece geçen yıl 16 milyar Norveç kronu harcamış Norveç’ten İsveç’e market alışverişi yapmaya giden Norveç vatandaşları. Norveçlilere sorarsanız, her ne kadar gitmeye doyamadıkları bu “harrytur”lerin amacının “indirimli alışveriş”ten ziyade “deneyim” yani aileyle/arkadaşlarla bir arabaya doluşup hep birlikte komik ve eğlenceli bir gün geçirmek olduğunu ve bütün bu çabaya %100 değdiğini savunsalar da işin içine bir miktar psikolojide “effort justification” (çabayı haklılaştırma?) dediğimiz şey de karışıyor olabilir mi, bilemiyorum Altan 🥲

🧗🏽‍♀️ Effort justification, insanların zor veya zahmetli bir şey yaptıklarında, o şeye daha yüksek bir değer atfediyor olma eğilimi en kısa tanımıyla. Bunun temeli de, burada da daha önce konuştuğumuz Bilişsel çelişki teorisi’ne, yani zihnin inanç, tutum ve davranış üçgeninde her an tutarlı olmaya ve tutarlı kalmaya duyduğu arzuya dayanıyor. Kısacası, uğruna çok zaman ve çaba harcadığım bir görevin değersiz olduğuna inanırsam inancım ve davranışım örtüşmediği için zihin “bilişsel çelişkiye” düşer, yani psikolojik stres yaşar. Bu stresten kaçınmak için yapabileceğim farklı şeyler var tabii ve uğruna daha fazla çaba harcadığım şeyleri “bu değerli/güzel/keyifli bir şey” gibi değerlendiriyor olmak bunlardan biri diyor effort justification kavramı özetle 🥲

👇🏼devamı yorumda👇🏼
eceaybikeala
eceaybikeala
•
Follow
🇸🇪 Bu hafta sonu, 6 yıldır direniyor olsam da en sonunda tüm Norveçlilerin yaptığını yapmaya, yani alkolden ve market alışverişinden birkaç kron tasarruf etmek için 4 saat araba yolculuğu yapıp benzine, arabalı feribota ve İsveç burgerlerine çok daha fazla para harcamaya İsveç’e gittim 🫠 İsveç’e gittim dediysem, sınırı geçtim yani. Zira “harrytur”ün olayı İsveç’e gezmeye değil günübirlik alışveriş yapmaya gitmek, alışveriş biter bitmez de arabaya atlayıp Norveç’teki evlerimize geri dönmek dfhjkfh. 🛍️ Bu öyle bir çılgınlık ki, sadece geçen yıl 16 milyar Norveç kronu harcamış Norveç’ten İsveç’e market alışverişi yapmaya giden Norveç vatandaşları. Norveçlilere sorarsanız, her ne kadar gitmeye doyamadıkları bu “harrytur”lerin amacının “indirimli alışveriş”ten ziyade “deneyim” yani aileyle/arkadaşlarla bir arabaya doluşup hep birlikte komik ve eğlenceli bir gün geçirmek olduğunu ve bütün bu çabaya %100 değdiğini savunsalar da işin içine bir miktar psikolojide “effort justification” (çabayı haklılaştırma?) dediğimiz şey de karışıyor olabilir mi, bilemiyorum Altan 🥲

🧗🏽‍♀️ Effort justification, insanların zor veya zahmetli bir şey yaptıklarında, o şeye daha yüksek bir değer atfediyor olma eğilimi en kısa tanımıyla. Bunun temeli de, burada da daha önce konuştuğumuz Bilişsel çelişki teorisi’ne, yani zihnin inanç, tutum ve davranış üçgeninde her an tutarlı olmaya ve tutarlı kalmaya duyduğu arzuya dayanıyor. Kısacası, uğruna çok zaman ve çaba harcadığım bir görevin değersiz olduğuna inanırsam inancım ve davranışım örtüşmediği için zihin “bilişsel çelişkiye” düşer, yani psikolojik stres yaşar. Bu stresten kaçınmak için yapabileceğim farklı şeyler var tabii ve uğruna daha fazla çaba harcadığım şeyleri “bu değerli/güzel/keyifli bir şey” gibi değerlendiriyor olmak bunlardan biri diyor effort justification kavramı özetle 🥲 👇🏼devamı yorumda👇🏼
2 ay ago
View on Instagram |
6/6

Copyright © 2023Site Powered by Pix & Hue.