• TANIŞALIM
  • BLOG
    • SİNİRBİLİM
    • PSİKOLOJİ
      • ALIŞKANLIKLAR
      • POZİTİF PSİKOLOJİ
      • BİLİŞSEL YANLILIKLAR
      • ÖĞRENME
      • VERİMLİLİK
      • İLİŞKİLER
    • KÜLTÜR
    • HİKAYELER
  • YOUTUBE
  • Ece A. Ala

  • MAĞAZA
  • SSS
  • İLETİŞİM
0

Ece A. Ala

Verimlilik
/
2 Mayıs 2019

ARA GÜNLÜK YÖNTEMİ

Geçen günlerde verimli çalışma tempomu bir nebze daha yükseltebilmek adına arayışlara girdim. Ara Günlük (Interstitial Journaling) Yöntemi ile de bu sayede tanışıp çok faydasını gördüm. Dilerim sizin de işinize yarar!

1. ADIM:

Kendinize severek kullanacağınız bir günlük bulmak. Ben analog ajandamı kullanıyorum, kalem-kağıt hissini sevdiğim için. Fakat siz dilerseniz Evernote veya benzeri bir uygulama da kullanabilirsiniz.

Ardından o gün yapmanız gereken işleri maddeler halinde yazmanız gerekiyor, ki bu alışık olduğumuz bir adım 🙂

2. ADIM:

Gün içinde ne zaman yapılacaklar listesindeki bir görevi tamamlayıp ikinci göreve geçmeniz gerekse (project transition), hemen bu iş için ayırdığınız günlüğünüzü çıkarıp bitirdiğiniz görev hakkında birkaç cümle yazmak.

Bunun için de şu sorulara cevap vermeniz gerekiyor:

“Hangi görevi bitirdim?”

“Bitirdiğim görev hakkında düşünmeye devam ettiğim bazı noktaları var mı?”.

Fakat cevap verirken “Email yazmak. Evet.” şeklinde değil de, “Tez hocama çalışmayı bitirdiğim dosyaları emailledim. Aklımın bir köşesinde hala Histogram penceresinde virgüllü sayılar kullanamama problemimiz var. Acaba tez komitesi için bu bir sorun teşkil edecek mi diye kaygılanıyorum.” şeklinde tamamlanmış cümleler kurmanız tavsiye ediliyor.

3. ADIM:

İkinci adımın hemen ardından bir sonraki yapacağınız görev hakkında birkaç cümle yazmak. Bunun için de şu sorulara cevap vermeniz gerekiyor:

“Hangi göreve başlamak üzereyim?”

“Görevi tamamlamak için nasıl bir yol izlemeliyim?”.

Burada da tamamlanmış cümleler kurmanız önemli. Örneğin, “Şimdi öğrendiğim ara günlük yöntemini yazıya dökeceğim. İlk adımım ne olmalı? Hmm, önce çevirisini yapmak istediğim yazıyı tekrar okuyup üç önemli maddeyi not etmeliyim. Ardından, görseli hazırlayıp yazıyı yazmaya geçebilirim.”


Peki bu yöntem neden işe yarıyor?


Zihnimizin çoğunlukla bir görevden diğerine geçerken hala yeni tamamladığı görevi düşünmeye devam ettiği düşünülüyor, ki görev değiştirme bedeli üzerine yaptığım paylaşımı okuyanlar ilişki kurarlar mutlaka.

Bu noktada yeni tamamladığımız görev üzerine bir-iki dakika vaktimizi ayırıp birkaç cümle yazmanın zihnimizi boşalttığı ve yeni göreve hazırladığı savunuluyor. Böylece, yeni göreve başlarken dikkat dağılmasını minimuma indirmek amaçlanıyor.

Aynı zamanda yeni başlayacağımız görevi nasıl bir yol haritası izleyerek tamamlayabileceğimizi düşünmek de görevi hem daha hızlı hem de etkili bir şekilde gerçekleştirmemizi mümkün kılıyor.

Ara günlük yöntemini deneyenler olursa yorumlarını duymayı isterim 🙂

Kaynak:

Replace Your To-Do List With Interstitial Journaling to Increase Productivity – Coach Tony

BUNLAR DA İLGİNİ ÇEKEBİLİR...

PARKİNSON YASASI

17 Ekim 2019

DAHA İYİ HATIRLAMAK İÇİN ÇEVRESEL İPUÇLARINI KULLAN

4 Ağustos 2019

BUZ KÜPÜ METAFORU

21 Mayıs 2019

İNTİKAM AMAÇLI UYKU VAKTİ ERTELEMECİLİĞİ: KAYBOLAN ÖZERKLİĞİN PEŞİNDE

16 Haziran 2021

YORUMLARINIZI DUYMAYI ÇOK İSTERİM!Cevabı iptal et

ÖNCEKİ YAZI
BEKLENTİ, DENEYİMİ ETKİLER Mİ?
SONRAKİ YAZI
HYTTE: ELEKTRİĞİN VE SUYUN OLMADIĞI EV

INSTAGRAM

🇸🇪 Bu hafta sonu, 6 yıldır direniyor olsam da en sonunda tüm Norveçlilerin yaptığını yapmaya, yani alkolden ve market alışverişinden birkaç kron tasarruf etmek için 4 saat araba yolculuğu yapıp benzine, arabalı feribota ve İsveç burgerlerine çok daha fazla para harcamaya İsveç’e gittim 🫠 İsveç’e gittim dediysem, sınırı geçtim yani. Zira “harrytur”ün olayı İsveç’e gezmeye değil günübirlik alışveriş yapmaya gitmek, alışveriş biter bitmez de arabaya atlayıp Norveç’teki evlerimize geri dönmek dfhjkfh.

🛍️ Bu öyle bir çılgınlık ki, sadece geçen yıl 16 milyar Norveç kronu harcamış Norveç’ten İsveç’e market alışverişi yapmaya giden Norveç vatandaşları. Norveçlilere sorarsanız, her ne kadar gitmeye doyamadıkları bu “harrytur”lerin amacının “indirimli alışveriş”ten ziyade “deneyim” yani aileyle/arkadaşlarla bir arabaya doluşup hep birlikte komik ve eğlenceli bir gün geçirmek olduğunu ve bütün bu çabaya %100 değdiğini savunsalar da işin içine bir miktar psikolojide “effort justification” (çabayı haklılaştırma?) dediğimiz şey de karışıyor olabilir mi, bilemiyorum Altan 🥲

🧗🏽‍♀️ Effort justification, insanların zor veya zahmetli bir şey yaptıklarında, o şeye daha yüksek bir değer atfediyor olma eğilimi en kısa tanımıyla. Bunun temeli de, burada da daha önce konuştuğumuz Bilişsel çelişki teorisi’ne, yani zihnin inanç, tutum ve davranış üçgeninde her an tutarlı olmaya ve tutarlı kalmaya duyduğu arzuya dayanıyor. Kısacası, uğruna çok zaman ve çaba harcadığım bir görevin değersiz olduğuna inanırsam inancım ve davranışım örtüşmediği için zihin “bilişsel çelişkiye” düşer, yani psikolojik stres yaşar. Bu stresten kaçınmak için yapabileceğim farklı şeyler var tabii ve uğruna daha fazla çaba harcadığım şeyleri “bu değerli/güzel/keyifli bir şey” gibi değerlendiriyor olmak bunlardan biri diyor effort justification kavramı özetle 🥲

👇🏼devamı yorumda👇🏼
eceaybikeala
eceaybikeala
•
Follow
🇸🇪 Bu hafta sonu, 6 yıldır direniyor olsam da en sonunda tüm Norveçlilerin yaptığını yapmaya, yani alkolden ve market alışverişinden birkaç kron tasarruf etmek için 4 saat araba yolculuğu yapıp benzine, arabalı feribota ve İsveç burgerlerine çok daha fazla para harcamaya İsveç’e gittim 🫠 İsveç’e gittim dediysem, sınırı geçtim yani. Zira “harrytur”ün olayı İsveç’e gezmeye değil günübirlik alışveriş yapmaya gitmek, alışveriş biter bitmez de arabaya atlayıp Norveç’teki evlerimize geri dönmek dfhjkfh. 🛍️ Bu öyle bir çılgınlık ki, sadece geçen yıl 16 milyar Norveç kronu harcamış Norveç’ten İsveç’e market alışverişi yapmaya giden Norveç vatandaşları. Norveçlilere sorarsanız, her ne kadar gitmeye doyamadıkları bu “harrytur”lerin amacının “indirimli alışveriş”ten ziyade “deneyim” yani aileyle/arkadaşlarla bir arabaya doluşup hep birlikte komik ve eğlenceli bir gün geçirmek olduğunu ve bütün bu çabaya %100 değdiğini savunsalar da işin içine bir miktar psikolojide “effort justification” (çabayı haklılaştırma?) dediğimiz şey de karışıyor olabilir mi, bilemiyorum Altan 🥲

🧗🏽‍♀️ Effort justification, insanların zor veya zahmetli bir şey yaptıklarında, o şeye daha yüksek bir değer atfediyor olma eğilimi en kısa tanımıyla. Bunun temeli de, burada da daha önce konuştuğumuz Bilişsel çelişki teorisi’ne, yani zihnin inanç, tutum ve davranış üçgeninde her an tutarlı olmaya ve tutarlı kalmaya duyduğu arzuya dayanıyor. Kısacası, uğruna çok zaman ve çaba harcadığım bir görevin değersiz olduğuna inanırsam inancım ve davranışım örtüşmediği için zihin “bilişsel çelişkiye” düşer, yani psikolojik stres yaşar. Bu stresten kaçınmak için yapabileceğim farklı şeyler var tabii ve uğruna daha fazla çaba harcadığım şeyleri “bu değerli/güzel/keyifli bir şey” gibi değerlendiriyor olmak bunlardan biri diyor effort justification kavramı özetle 🥲 👇🏼devamı yorumda👇🏼
18 saat ago
View on Instagram |
1/6
[TR] Ve başlıyoruz 🥲 Bugün, günlük hayatın olanca yoğun temposunda, içsel huzur ve zihinsel berraklık kazanabilmek adına her gün meditasyon yapmayı deneme yolculuğumun 1. günü 🧘🏽‍♀️

Aynı zamanda, sahip olduğumuz her şeyi 20 adet karton kutu içine sığdırarak, Kim’le birlikte 1 ay önce ilk görüşte bahçesine aşık olduğumuz ve aynı gün içinde satın almaya (tabii tamamını değil, 1/3ünü hehe😄) karar verdiğimiz bu tatlı eve taşındığımız gün. Kutuları, ara sıra çiseleyen yağmurun altında içeri taşırken, son zamanlarda zihnimin de tıpkı bu kutulara benzediğini düşündüm bugün; geçmişe ait anılar, geleceğe dair endişeler, umutlar, hayal kırıklıkları, belirsizliklerle ağzına kadar dolu her biri. Tek ortak noktalarıysa hepsinin de sadece “düşüncelerden” oluşuyor olması. Bu yaz, yavaşlamayı ve içlerinde sürüklenmeden gözlemlemeyi öğrenerek farklı bir ilişki kurmak istediğim “düşüncelerimden”…

Bu yolculukta, meditasyonun hem bilimini hem de çeşitli uygulama yöntemlerini keşfetme yolculuğumu her gün burada belgeleyeceğim. Her yeni gün ne getirirse oradan yola çıkar muhabbet ederiz diye düşünüyorum 😊

Ee ne diyorsunuz, siz de benimle denemeye var mısınız? 🌝

P.S.: Buralarda bir şeyler paylaşmayı ne çok özlemişim 😩🫂
eceaybikeala
eceaybikeala
•
Follow
[TR] Ve başlıyoruz 🥲 Bugün, günlük hayatın olanca yoğun temposunda, içsel huzur ve zihinsel berraklık kazanabilmek adına her gün meditasyon yapmayı deneme yolculuğumun 1. günü 🧘🏽‍♀️ Aynı zamanda, sahip olduğumuz her şeyi 20 adet karton kutu içine sığdırarak, Kim’le birlikte 1 ay önce ilk görüşte bahçesine aşık olduğumuz ve aynı gün içinde satın almaya (tabii tamamını değil, 1/3ünü hehe😄) karar verdiğimiz bu tatlı eve taşındığımız gün. Kutuları, ara sıra çiseleyen yağmurun altında içeri taşırken, son zamanlarda zihnimin de tıpkı bu kutulara benzediğini düşündüm bugün; geçmişe ait anılar, geleceğe dair endişeler, umutlar, hayal kırıklıkları, belirsizliklerle ağzına kadar dolu her biri. Tek ortak noktalarıysa hepsinin de sadece “düşüncelerden” oluşuyor olması. Bu yaz, yavaşlamayı ve içlerinde sürüklenmeden gözlemlemeyi öğrenerek farklı bir ilişki kurmak istediğim “düşüncelerimden”… Bu yolculukta, meditasyonun hem bilimini hem de çeşitli uygulama yöntemlerini keşfetme yolculuğumu her gün burada belgeleyeceğim. Her yeni gün ne getirirse oradan yola çıkar muhabbet ederiz diye düşünüyorum 😊 Ee ne diyorsunuz, siz de benimle denemeye var mısınız? 🌝 P.S.: Buralarda bir şeyler paylaşmayı ne çok özlemişim 😩🫂
3 ay ago
View on Instagram |
2/6
🗳️ Gündem malum, cumhurbaşkanlığı seçimine 24 saatten az bir zaman kaldı. Yarın ilk kez müşahit olacak arkadaşlarımız için müşahitlik eğitimlerinden ve 135 nolu genelgeden öğrendikleri bilgileri en iyi şekilde muhafaza edip hatırlamalarına yardımcı olacak yöntemlerden biri olduğunu düşündüğüm “Bilinçli Müşahit Testi” ve arka planındaki bilimden bahsetmek istiyorum bugün (ee ne demişler, herkes kendi bildiği alandan katkı sağlasın değil mi 🥲).

-

👩🏽‍💻 Sene 2015, bense tazecik bir psikoloji 3. sınıf öğrencisiyim. Çok severek (yok yok, daha ziyade gözlerimden kalpler fışkırarak) aldığım bilişsel psikoloji dersinde zihnimde şimşekler çaktırarak o günden sonraki eğitim hayatımı yeniden şekillendirecek bir şey öğreniyorum uzun süreli bellek konusunu işlediğimiz hafta:

✨ “Yeni bir konuyu en etkili şekilde öğrenmenin yolu konuyu tekrar tekrar okumak değil, kendini TEST ETMEKTİR.” ✨

Nasıl yani? Kendimizi test etmek, sadece konuyu öğrendikten sonra bilgilerimizin ne durumda olduğunu ölçmek için yapmamız gereken bir şey değil mi? Ayrıca neden yeni bir materyali tekrar tekrar okumak “o kadar da” etkili bir öğrenme yöntemi değil?

Hemmen açıklayayım 🤓 İki sebebi var bu enteresan olgunun:

1) Öğrenmeye çalıştığımız konuyu tekrar tekrar okumak, okumada akıcılık (fluency) yaratarak “öğrenme yanılsaması”na (fluency illusion diye geçiyor literatürde) sebep olabiliyor. Yani bir başka deyişle, okuduklarımızı daha kolay ve hızlı okuyabildiğimiz için bilgileri de çoktan öğrenmiş ve rahatça hatırlıyor olduğumuz yanılgısına kapılabiliyoruz [1]. Kısaca burada hatırlamamız gereken kural: Aşinalık ≠ Bilmek.

Yani 135 sayılı genelgeyi mutlaka ama mutlaka okuyun, önemli noktaların altını çizin, notlarınızı alın, hala sorularınız varsa bir bilene sorun. Ama bugün hazırlanmak için tek yaptığınız şey genelgeyi baştan sona defalarca okumak olmasın 🙂

-

👇🏼 devamı yorumlarda
🗳️ Gündem malum, cumhurbaşkanlığı seçimine 24 saatten az bir zaman kaldı. Yarın ilk kez müşahit olacak arkadaşlarımız için müşahitlik eğitimlerinden ve 135 nolu genelgeden öğrendikleri bilgileri en iyi şekilde muhafaza edip hatırlamalarına yardımcı olacak yöntemlerden biri olduğunu düşündüğüm “Bilinçli Müşahit Testi” ve arka planındaki bilimden bahsetmek istiyorum bugün (ee ne demişler, herkes kendi bildiği alandan katkı sağlasın değil mi 🥲).

-

👩🏽‍💻 Sene 2015, bense tazecik bir psikoloji 3. sınıf öğrencisiyim. Çok severek (yok yok, daha ziyade gözlerimden kalpler fışkırarak) aldığım bilişsel psikoloji dersinde zihnimde şimşekler çaktırarak o günden sonraki eğitim hayatımı yeniden şekillendirecek bir şey öğreniyorum uzun süreli bellek konusunu işlediğimiz hafta:

✨ “Yeni bir konuyu en etkili şekilde öğrenmenin yolu konuyu tekrar tekrar okumak değil, kendini TEST ETMEKTİR.” ✨

Nasıl yani? Kendimizi test etmek, sadece konuyu öğrendikten sonra bilgilerimizin ne durumda olduğunu ölçmek için yapmamız gereken bir şey değil mi? Ayrıca neden yeni bir materyali tekrar tekrar okumak “o kadar da” etkili bir öğrenme yöntemi değil?

Hemmen açıklayayım 🤓 İki sebebi var bu enteresan olgunun:

1) Öğrenmeye çalıştığımız konuyu tekrar tekrar okumak, okumada akıcılık (fluency) yaratarak “öğrenme yanılsaması”na (fluency illusion diye geçiyor literatürde) sebep olabiliyor. Yani bir başka deyişle, okuduklarımızı daha kolay ve hızlı okuyabildiğimiz için bilgileri de çoktan öğrenmiş ve rahatça hatırlıyor olduğumuz yanılgısına kapılabiliyoruz [1]. Kısaca burada hatırlamamız gereken kural: Aşinalık ≠ Bilmek.

Yani 135 sayılı genelgeyi mutlaka ama mutlaka okuyun, önemli noktaların altını çizin, notlarınızı alın, hala sorularınız varsa bir bilene sorun. Ama bugün hazırlanmak için tek yaptığınız şey genelgeyi baştan sona defalarca okumak olmasın 🙂

-

👇🏼 devamı yorumlarda
🗳️ Gündem malum, cumhurbaşkanlığı seçimine 24 saatten az bir zaman kaldı. Yarın ilk kez müşahit olacak arkadaşlarımız için müşahitlik eğitimlerinden ve 135 nolu genelgeden öğrendikleri bilgileri en iyi şekilde muhafaza edip hatırlamalarına yardımcı olacak yöntemlerden biri olduğunu düşündüğüm “Bilinçli Müşahit Testi” ve arka planındaki bilimden bahsetmek istiyorum bugün (ee ne demişler, herkes kendi bildiği alandan katkı sağlasın değil mi 🥲).

-

👩🏽‍💻 Sene 2015, bense tazecik bir psikoloji 3. sınıf öğrencisiyim. Çok severek (yok yok, daha ziyade gözlerimden kalpler fışkırarak) aldığım bilişsel psikoloji dersinde zihnimde şimşekler çaktırarak o günden sonraki eğitim hayatımı yeniden şekillendirecek bir şey öğreniyorum uzun süreli bellek konusunu işlediğimiz hafta:

✨ “Yeni bir konuyu en etkili şekilde öğrenmenin yolu konuyu tekrar tekrar okumak değil, kendini TEST ETMEKTİR.” ✨

Nasıl yani? Kendimizi test etmek, sadece konuyu öğrendikten sonra bilgilerimizin ne durumda olduğunu ölçmek için yapmamız gereken bir şey değil mi? Ayrıca neden yeni bir materyali tekrar tekrar okumak “o kadar da” etkili bir öğrenme yöntemi değil?

Hemmen açıklayayım 🤓 İki sebebi var bu enteresan olgunun:

1) Öğrenmeye çalıştığımız konuyu tekrar tekrar okumak, okumada akıcılık (fluency) yaratarak “öğrenme yanılsaması”na (fluency illusion diye geçiyor literatürde) sebep olabiliyor. Yani bir başka deyişle, okuduklarımızı daha kolay ve hızlı okuyabildiğimiz için bilgileri de çoktan öğrenmiş ve rahatça hatırlıyor olduğumuz yanılgısına kapılabiliyoruz [1]. Kısaca burada hatırlamamız gereken kural: Aşinalık ≠ Bilmek.

Yani 135 sayılı genelgeyi mutlaka ama mutlaka okuyun, önemli noktaların altını çizin, notlarınızı alın, hala sorularınız varsa bir bilene sorun. Ama bugün hazırlanmak için tek yaptığınız şey genelgeyi baştan sona defalarca okumak olmasın 🙂

-

👇🏼 devamı yorumlarda
🗳️ Gündem malum, cumhurbaşkanlığı seçimine 24 saatten az bir zaman kaldı. Yarın ilk kez müşahit olacak arkadaşlarımız için müşahitlik eğitimlerinden ve 135 nolu genelgeden öğrendikleri bilgileri en iyi şekilde muhafaza edip hatırlamalarına yardımcı olacak yöntemlerden biri olduğunu düşündüğüm “Bilinçli Müşahit Testi” ve arka planındaki bilimden bahsetmek istiyorum bugün (ee ne demişler, herkes kendi bildiği alandan katkı sağlasın değil mi 🥲).

-

👩🏽‍💻 Sene 2015, bense tazecik bir psikoloji 3. sınıf öğrencisiyim. Çok severek (yok yok, daha ziyade gözlerimden kalpler fışkırarak) aldığım bilişsel psikoloji dersinde zihnimde şimşekler çaktırarak o günden sonraki eğitim hayatımı yeniden şekillendirecek bir şey öğreniyorum uzun süreli bellek konusunu işlediğimiz hafta:

✨ “Yeni bir konuyu en etkili şekilde öğrenmenin yolu konuyu tekrar tekrar okumak değil, kendini TEST ETMEKTİR.” ✨

Nasıl yani? Kendimizi test etmek, sadece konuyu öğrendikten sonra bilgilerimizin ne durumda olduğunu ölçmek için yapmamız gereken bir şey değil mi? Ayrıca neden yeni bir materyali tekrar tekrar okumak “o kadar da” etkili bir öğrenme yöntemi değil?

Hemmen açıklayayım 🤓 İki sebebi var bu enteresan olgunun:

1) Öğrenmeye çalıştığımız konuyu tekrar tekrar okumak, okumada akıcılık (fluency) yaratarak “öğrenme yanılsaması”na (fluency illusion diye geçiyor literatürde) sebep olabiliyor. Yani bir başka deyişle, okuduklarımızı daha kolay ve hızlı okuyabildiğimiz için bilgileri de çoktan öğrenmiş ve rahatça hatırlıyor olduğumuz yanılgısına kapılabiliyoruz [1]. Kısaca burada hatırlamamız gereken kural: Aşinalık ≠ Bilmek.

Yani 135 sayılı genelgeyi mutlaka ama mutlaka okuyun, önemli noktaların altını çizin, notlarınızı alın, hala sorularınız varsa bir bilene sorun. Ama bugün hazırlanmak için tek yaptığınız şey genelgeyi baştan sona defalarca okumak olmasın 🙂

-

👇🏼 devamı yorumlarda
eceaybikeala
eceaybikeala
•
Follow
🗳️ Gündem malum, cumhurbaşkanlığı seçimine 24 saatten az bir zaman kaldı. Yarın ilk kez müşahit olacak arkadaşlarımız için müşahitlik eğitimlerinden ve 135 nolu genelgeden öğrendikleri bilgileri en iyi şekilde muhafaza edip hatırlamalarına yardımcı olacak yöntemlerden biri olduğunu düşündüğüm “Bilinçli Müşahit Testi” ve arka planındaki bilimden bahsetmek istiyorum bugün (ee ne demişler, herkes kendi bildiği alandan katkı sağlasın değil mi 🥲). - 👩🏽‍💻 Sene 2015, bense tazecik bir psikoloji 3. sınıf öğrencisiyim. Çok severek (yok yok, daha ziyade gözlerimden kalpler fışkırarak) aldığım bilişsel psikoloji dersinde zihnimde şimşekler çaktırarak o günden sonraki eğitim hayatımı yeniden şekillendirecek bir şey öğreniyorum uzun süreli bellek konusunu işlediğimiz hafta: ✨ “Yeni bir konuyu en etkili şekilde öğrenmenin yolu konuyu tekrar tekrar okumak değil, kendini TEST ETMEKTİR.” ✨ Nasıl yani? Kendimizi test etmek, sadece konuyu öğrendikten sonra bilgilerimizin ne durumda olduğunu ölçmek için yapmamız gereken bir şey değil mi? Ayrıca neden yeni bir materyali tekrar tekrar okumak “o kadar da” etkili bir öğrenme yöntemi değil? Hemmen açıklayayım 🤓 İki sebebi var bu enteresan olgunun: 1) Öğrenmeye çalıştığımız konuyu tekrar tekrar okumak, okumada akıcılık (fluency) yaratarak “öğrenme yanılsaması”na (fluency illusion diye geçiyor literatürde) sebep olabiliyor. Yani bir başka deyişle, okuduklarımızı daha kolay ve hızlı okuyabildiğimiz için bilgileri de çoktan öğrenmiş ve rahatça hatırlıyor olduğumuz yanılgısına kapılabiliyoruz [1]. Kısaca burada hatırlamamız gereken kural: Aşinalık ≠ Bilmek. Yani 135 sayılı genelgeyi mutlaka ama mutlaka okuyun, önemli noktaların altını çizin, notlarınızı alın, hala sorularınız varsa bir bilene sorun. Ama bugün hazırlanmak için tek yaptığınız şey genelgeyi baştan sona defalarca okumak olmasın 🙂 - 👇🏼 devamı yorumlarda
4 ay ago
View on Instagram |
3/6
Yeni yılda hem hedeflerine biraz daha yaklaşmak hem de hayatın karşısına çıkarabileceği fırsatları kocaman kucaklayabilmek için kendisine akıcı İngilizce konuşma becerisi hediye etmek isteyenlere harika bir hediyeyle geldim: Cambly’de yeni yıla özel çok kısıtlı bir süre için %60 indirimden yararlanmak isteyenler için indirim kodumuz “23ece” 🎁

Herkese şahane fırsatlar ve anılarla dolu yepyeni bir yıl diliyorum! 🤩🎈

-

Special thanks to Laoura! ♥️ (σε ευχαριστώ πάρα πολύ Laoura!) 

-

#işbirliği @camblyt
eceaybikeala
eceaybikeala
•
Follow
Yeni yılda hem hedeflerine biraz daha yaklaşmak hem de hayatın karşısına çıkarabileceği fırsatları kocaman kucaklayabilmek için kendisine akıcı İngilizce konuşma becerisi hediye etmek isteyenlere harika bir hediyeyle geldim: Cambly’de yeni yıla özel çok kısıtlı bir süre için %60 indirimden yararlanmak isteyenler için indirim kodumuz “23ece” 🎁 Herkese şahane fırsatlar ve anılarla dolu yepyeni bir yıl diliyorum! 🤩🎈 - Special thanks to Laoura! ♥️ (σε ευχαριστώ πάρα πολύ Laoura!) - #işbirliği @camblyt
9 ay ago
View on Instagram |
4/6
Keyifle dinlediğim Türkçe podcastlerden bir derleme hazırlayacağıma söz vermiştim geçen hafta ve ta-daa sözümü tutmuş olmanın dayanılmaz hafifliğiyle başlıyorum bu pazartesi gününe 😁 Listede “Aa bunları ben de dinliyorum!” dediğiniz podcastler var mı? Veya listede olmayıp da “Bunları sevdiysen muhtemelen şunu da seversin” tarzı önerileriniz varsa da duymak isterim 😊 E hepimize keyifli dinlemeler! 🎧
-
İsmi geçen podcast sunucularının Instagram hesapları:
@odtucocukergenlab 
@imtolstoyevski 
@mserdark 
@bumuyanipodcast 
@endiselipsikolog 
@pelindilaracolak 
@yakiniliskiler 
@nornek 
@denizdulgeroglu 
@ecemkoo 
@nohutvevarolusculuk 
@raykakumru 
@ecetargit 
@_seymaunal_
eceaybikeala
eceaybikeala
•
Follow
Keyifle dinlediğim Türkçe podcastlerden bir derleme hazırlayacağıma söz vermiştim geçen hafta ve ta-daa sözümü tutmuş olmanın dayanılmaz hafifliğiyle başlıyorum bu pazartesi gününe 😁 Listede “Aa bunları ben de dinliyorum!” dediğiniz podcastler var mı? Veya listede olmayıp da “Bunları sevdiysen muhtemelen şunu da seversin” tarzı önerileriniz varsa da duymak isterim 😊 E hepimize keyifli dinlemeler! 🎧 - İsmi geçen podcast sunucularının Instagram hesapları: @odtucocukergenlab @imtolstoyevski @mserdark @bumuyanipodcast @endiselipsikolog @pelindilaracolak @yakiniliskiler @nornek @denizdulgeroglu @ecemkoo @nohutvevarolusculuk @raykakumru @ecetargit @_seymaunal_
1 sene ago
View on Instagram |
5/6
Bir araştırma görevlisinin günlüğü tadında bir video oldu bence 🤓 İçinde karanlıklar içinde bir sabah rutini de var, ufak çaplı bir GRWM de, Oslo’dan insan manzaraları da, günde 4+ saati yolda geçen birinin bu zaman dilimlerinde üç aşağı beş yukarı neler yaptığı da 😃

Sözün özü, haftaya nasıl başlıyorsun diyenlere cevabım: BEYLE 🤗 Peki sizde durumlar nasıl? 🤍
eceaybikeala
eceaybikeala
•
Follow
Bir araştırma görevlisinin günlüğü tadında bir video oldu bence 🤓 İçinde karanlıklar içinde bir sabah rutini de var, ufak çaplı bir GRWM de, Oslo’dan insan manzaraları da, günde 4+ saati yolda geçen birinin bu zaman dilimlerinde üç aşağı beş yukarı neler yaptığı da 😃 Sözün özü, haftaya nasıl başlıyorsun diyenlere cevabım: BEYLE 🤗 Peki sizde durumlar nasıl? 🤍
1 sene ago
View on Instagram |
6/6

Copyright © 2023Site Powered by Pix & Hue.