
Kintsugi, Japonca’da “altınla onarma” anlamına gelen, benim müthiş sevdiğim bir kelime. Kelime olmanın ötesinde, bir sanat dalı, bir felsefe.
İşlem, kırılan objelerin kırık parçalarının, altın tozuyla karıştırılmış bir yapıştırıcıyla yeniden birbirine yapıştırılmasından oluşuyor. Amaçsa, kırılan nesnenin kırıklarını gizleyerek tekrar “yeni gibi, hiç kırılmamış gibi” yapmak değil, tam tersine bu kırıkları mümkün olduğunca ortaya çıkarıp onore etmek. Çünkü bu felsefeye göre, bir eşya veya bir canlı, bir hasara uğramış veya acı çekmişse bu yaşadığı diğer her şey gibi onun tarihinin bir parçası haline gelir ve tam da bu nedenle, şu anda olduğu haliyle çok güzel ve değerlidir.

Bu felsefeyle ilk tanıştığımda, kelimenin tam anlamıyla sarsılmıştım. Bilirsiniz, bizim kültürümüzde “ayıbı örtme” kavramı vardır. Kırılan vazoyu, bardağı çaktırmadan yapıştırmak veya “Kırıldı bu artık” diye kaldırıp hoop çöpe atmak gibi; başarısızlıklarımızı, acılarımızı, yanlış kararlarımızı yok saymak, hiç olmamış gibi davranmak veya elimizden gelse kaldırıp çöpe atmayı istemek vardır. Peki, gerçekten böyle mi olmalı?

Bu fotoğrafta gördüğününüz güzel bitkiyi (ismi Robin), eski evimize ilk taşındığımızda almıştık. Mobilyalar ve kolilerle birlikte eve taşıma aşamasında en tepedeki iki yaprağından biri kırılmıştı. Görünce içimin cız ettiğini hatırlıyorum. Ne yapabiliriz diye düşünüp, zarar vermeyecek bir bantla kırık yerinden yapıştırmıştık yaprağın iki tarafını birbirine.
Çalışma masamızda bize eşlik etti hep. Sulamayı hiç ihmal etmedik, “Bugün nasılsın bakalım?” diyip kontrol ettik, gerekirse bantını yeniledik. Gel zaman git zaman, yaprağın iki kırık parçası arasında saydam bir tabaka belirmeye başladı yavaşça. Birkaç hafta sonra, bantı temelli çıkarmanın vakti gelmişti. Artık yaprağın iki kanadı, birbirine kavuşmuş; büyülü, saydam bir tabakayla kenetlenmişti.
İşte bu güzeller güzeli kırık yaprak, beni her gün gülümseten, bana kırıklarımı kabul etmeyi, sevmeyi, onları gururla taşımayı hatırlatan bir elçi.
Hiç birimiz mükemmel değiliz, hiçbir zaman da olmayacağız. Kintsugi bize tam da bunu, yani “mükemmel olmayanı kucaklama”nın, hasarlı kısmı saklamak yerine okşayıp sevmenin, saygı duymanın önemini hatırlatıyor.

Hepimize gelsin bugün: “Kırıldığın yaprağınla güzelsin çiçek. Kırıldığın yerden öperim.”