
Yaklaşık 2 yıl önce, çok sevdiğim Youtuber’lardan biri olan @muchelleb ’nin verimli çalışma ve zaman yönetimi üzerine konuştuğu bir videosundan öğrenip çok sevdiğim ve hayatıma dahil ettiğim bir teknikten bahsetmek istiyorum bugün size: “İlk iş, kurbağayı ye!” Nasıl yani, ne demek kurbağayı yemek?
Bu tekniğin isim babası “Eat That Frog!” (Ye O Kurbağayı!) isimli 42 dile çevrilmiş popüler verimli çalışma kitabının yazarı Brian Tracy olsa da, ilhamı Mark Twain’in “Sabah ilk iş canlı bir kurbağa ye, böylece günün geri kalanında daha kötü hiçbir şey olamaz.” cümlesinden geliyor.
Anlatmak istediği şeyse, o gün yapmanız gereken ama çok üşendiğiniz, yapmayı hiç istemediğiniz, ona başlamak yerine onlarca başka işi yapmayı tercih ettiğiniz bir iş varsa (ki bence hepimizin böyle en az bir tane işi oluyor her gün), o gün ilk önce o işi tamamlamak!
Bu kadar basit 😁
Kurbağanın içeriği kişiden kişiye, bir günden diğerine değişebilir. Kiminin kurbağası tez hocasına email yazmaktır, kimininki kuruyan çamaşırları katlayıp dolaba kaldırmak. Kimi günler postaneye gidip bir kargo göndermek eziyet gibidir, kimi günler evdeki kullanılmayan, kalabalık yapan o dosyaları, kağıtları toparlayıp geri dönüşüm kutusuna atmak, veya sınav öncesi bitirilmesi gereken o kitaptan bir bölüm okumak.
Neden güne başlarken ilk önce kurbağayı yemek önemli? Çünkü biz başka işlerle uğraşarak kendimizi kandırsak da, sürekli asıl yapmamız gereken o iş, yani kurbağamız paçamızdan çekiştirip duracak, “Bak ben burada oturuyorum, hiçbir yere gitmedim” diyerek sırıtacak. Haliyle gün içinde ne molalarımızdan doğru düzgün keyif alabileceğiz ne de uğraştığımız diğer daha az önemli işleri tamamlayıp bitirmiş olmanın zevkini tam anlamıyla yaşayabileceğiz. Dolayısıyla, ye o kurbağayı ve yolundan çekilsin, gününün geri kalanı rahatlasın bugün 👻