
James Clear, günlük hayatta alışkanlıklarımızda yapacağımız pozitif veya negatif yöndeki miniminnacık değişimlerin bugün ne kadar fark edilmez olsalar da, uzun vadede ne denli önemli sonuçlara yol açabileceğini bir uçak analojisiyle anlatıyor Atomic Habits adlı çok sevdiğim kitabında.
Clear’dan dinleyelim: Düşün ki Los Angeles’tan New York’a gidecek olan bir uçağa bindin. Eğer pilotun Los Angeles’tan havalanırken uçağın rotasını 3,5 derece güneye çevirecek olursa varış durağın Washington olur, New York değil. Kalkış anında bu değişim yolcular tarafından fark edilmeyecek kadar küçüktür, uçağın burnu 60 cm kadar yer değiştirir yalnızca. Fakat bu fark, uçağın ABD’nin bir ucundan diğerine giderken kat ettiği yolla çarpılınca ulaştığın noktayla ulaşmak istediğin nokta arasında yüzlerce kilometre fark yaratır.
Bu noktada kendi yorumumu katıp biraz değiştirerek tercüme etmek istiyorum bu analojiyi.
Bindiğin uçağın o günkü davranışlarını simgelediğini düşün. Pilot sensin. Uçağın burnunu çevirdiğin yön de davranışlarının yönünü temsil ediyor. Yani örneğin yabancı dil öğrenmek istiyorsun diyelim. Bugün metroda giderken kulaklıklarını takıp birkaç kelime öğrenmen, uçağını gitmesi gereken rotada tutmak için yeterli aslına bakarsan.
Elbette bugünün davranışı, seni hemen elde etmek istediğin sonuca ışınlamayacak. Tıpkı bir uçağa bindiğinde, ulaşmak istediğin destinasyona anında ışınlanmadığın gibi. Bu hem pozitif hem negatif yöndeki davranışlar için geçerli. O gün bir kelime dahi çalışamadın mı? Yani o gün, uçağın rotasını 3,5 derece güneye çevirdin. Varsın olsun. İnsansın, olur öyle arada. Yeter ki bir günlük rotanın yönü değişti diye kalan rotadan vazgeçme. Unutma, hayat da bir yolculuk, edinmek/bırakmak istediğin alışkanlıklar da.
Analoji bu ya, belki uçağın bir senenin sonunda New York’a değil de New York’un 50 kilometre güneyine indi. Olsun, Washington’a gitmekten iyi! Bu kez de oradan başlarsın yolculuğuna. Sıfır noktasından değil 😊