• TANIŞALIM
  • BLOG
    • SİNİRBİLİM
    • PSİKOLOJİ
      • ALIŞKANLIKLAR
      • POZİTİF PSİKOLOJİ
      • BİLİŞSEL YANLILIKLAR
      • ÖĞRENME
      • VERİMLİLİK
      • İLİŞKİLER
    • KÜLTÜR
    • HİKAYELER
  • YOUTUBE
  • Ece A. Ala

  • MAĞAZA
  • SSS
  • İLETİŞİM
0

Ece A. Ala

Alışkanlıklar, Psikoloji
/
24 Eylül 2019

İNANCIN İRADE GÜCÜNE ETKİSİ

2010 yılında Stanford Üniversitesi’nde gerçekleştirilen ve sabit bakış açısı-gelişime açık bakış açısı üzerine yaptığı çığır açan çalışmalarıyla ünlü akademisyen Carol Dweck’in de yazarları arasında yer aldığı çok güzel bir çalışmadan ve temel sonuçlarından bahsedeceğim bugün size.

Araştırmacıların cevap aradığı soru, “Zor görevlerin enerji verici verici olacağı ve iradenin tükenmeyen bir şey olduğu inancı, bireyleri ego tükenmesinden koruyabilir mi? Daha da iyisi, bu inanç irade gücünün sürekliliğini sağlayabilir mi?” Çalışmanın ilk aşamasında, kullanılan anketler yoluyla katılımcıların yarısını çaktırmadan irade gücünün tükenebilir bir şey olduğuna ve zor görevler sonrasında bir sonraki zor görevde kullanmak üzere daha az enerjileri kalacağına inandırıyorlar. Diğer yarısı da irade gücünün tükenmeyen bir şey olduğuna ve karşılaşılan zor görevlerin, bir sonraki zor görevde kullanmak üzere daha çok enerji vereceğine inandırılıyor. Ardından literatürde etkinliği kanıtlanmış iki farklı irade gücü testine giriyor herkes.

İrade gücünün tükenmeyen bir şey olduğuna inandırılan katılımcılar ikinci testte çok daha iyi performans gösteriyor, irade gücünün tükenen bir şey olduğuna inandırılan katılımcıların aksine.

İşte bu çok ilginç!

Araştırmacıların merakı biraz daha artıyor ve bir çalışma daha ekliyorlar bunun üzerine.

Bu kez merak ettikleri şey, irade gücünün tükenmeyen bir şey olduğuna inandırılan katılımcıların, ikinci zor görevle karşılaştıklarında yüksek performans göstermek için diğer katılımcılardan daha çok enerji harcayıp harcamadığı ve üçüncü bir zor görevde bu kez diğer gruptakilerden daha çok ego tükenmesi yaşayıp yaşamayacakları. Bir de, bütün bunlardan sonra her iki grubun da ne kadar “yorulmuş” hissedeceği.

Bu sorunun cevabını bulabilmek için bu kez farklı bir katılımcı grubuyla aynı prosedürü takip edip, önceki iki görevin arkasına üçüncü bir zor görev daha ekliyorlar (Her birini çözebilmeleri için yalnızca 20 saniye verilen 8 adet zor seviyede IQ problemi). Sonuçlar nasıl dersiniz?

Hayır, irade gücünün tükenmeyen bir şey olduğuna inandırılan katılımcılar üçüncü zor görev için ayırabilecekleri enerji rezervinden çalmamışlar gibi gözüküyor. Performansları yine irade gücünün tükenen bir şey olduğuna inanlardan daha yüksek.

Fakat yorgunluk meselesine gelirsek, her ne kadar gruplardan biri zor görevlerin “enerji verici olduğuna” inandırılmaya çalışılsa da, her iki grup da subjektif değerlendirmeleri sonucunda eşit oranda yorulmuş gözüküyor. Tek fark, irade gücünün tükenmeyen bir şey olduğuna inananlar, yorulsalar dahi irade gücünün tükenebilir bir şey olduğuna inanlara kıyasla tutarlı olarak daha yüksek performans sergiliyor.

Dolayısıyla elbette “Her şey kafada bitiyor. İnanmak başarmanın yarısıdır.” gibi cümleler kurmayacağım burada 😄

Fakat bu çalışmayla birlikte, zorlayıcı durumlara ve yapabileceklerimize yönelik inançlarımızın da hatırı sayılır bir etkisi olduğunu görüyoruz irade gücü üzerinde 🌸

Kaynak:
Job, V., Dweck, C., & Walton, G. (2010). Ego Depletion—Is It All in Your Head?. Psychological Science, 21(11), 1686-1693. doi: 10.1177/0956797610384745

Bu gönderiyi Instagram'da gör

Ece Aybike Ala (@eceaybikeala)'in paylaştığı bir gönderi (24 Eyl, 2019, 3:16öö PDT)

ETİKETLER:irade gücü

BUNLAR DA İLGİNİ ÇEKEBİLİR...

BULUNABİLİRLİK YANILGISI

25 Nisan 2020

AYLA VE YOGA: BİR DOĞRULAMA YANILGISI HİKAYESİ

25 Mayıs 2019

MOZART DİNLEYEREK ÖĞRENDİKLERİMİZİ DAHA İYİ HATIRLAMAK MÜMKÜN MÜ?

30 Temmuz 2019

NASIL PLAN YAPMALI?

15 Nisan 2019

YORUMLARINIZI DUYMAYI ÇOK İSTERİM!Cevabı iptal et

ÖNCEKİ YAZI
ORTAK ENERJİ HAVUZU: DUYGUSAL, BİLİŞSEL, FİZİKSEL
SONRAKİ YAZI
MOTİVASYON x İRADE GÜCÜ HAZİNESİ

INSTAGRAM

🇸🇪 Bu hafta sonu, 6 yıldır direniyor olsam da en sonunda tüm Norveçlilerin yaptığını yapmaya, yani alkolden ve market alışverişinden birkaç kron tasarruf etmek için 4 saat araba yolculuğu yapıp benzine, arabalı feribota ve İsveç burgerlerine çok daha fazla para harcamaya İsveç’e gittim 🫠 İsveç’e gittim dediysem, sınırı geçtim yani. Zira “harrytur”ün olayı İsveç’e gezmeye değil günübirlik alışveriş yapmaya gitmek, alışveriş biter bitmez de arabaya atlayıp Norveç’teki evlerimize geri dönmek dfhjkfh.

🛍️ Bu öyle bir çılgınlık ki, sadece geçen yıl 16 milyar Norveç kronu harcamış Norveç’ten İsveç’e market alışverişi yapmaya giden Norveç vatandaşları. Norveçlilere sorarsanız, her ne kadar gitmeye doyamadıkları bu “harrytur”lerin amacının “indirimli alışveriş”ten ziyade “deneyim” yani aileyle/arkadaşlarla bir arabaya doluşup hep birlikte komik ve eğlenceli bir gün geçirmek olduğunu ve bütün bu çabaya %100 değdiğini savunsalar da işin içine bir miktar psikolojide “effort justification” (çabayı haklılaştırma?) dediğimiz şey de karışıyor olabilir mi, bilemiyorum Altan 🥲

🧗🏽‍♀️ Effort justification, insanların zor veya zahmetli bir şey yaptıklarında, o şeye daha yüksek bir değer atfediyor olma eğilimi en kısa tanımıyla. Bunun temeli de, burada da daha önce konuştuğumuz Bilişsel çelişki teorisi’ne, yani zihnin inanç, tutum ve davranış üçgeninde her an tutarlı olmaya ve tutarlı kalmaya duyduğu arzuya dayanıyor. Kısacası, uğruna çok zaman ve çaba harcadığım bir görevin değersiz olduğuna inanırsam inancım ve davranışım örtüşmediği için zihin “bilişsel çelişkiye” düşer, yani psikolojik stres yaşar. Bu stresten kaçınmak için yapabileceğim farklı şeyler var tabii ve uğruna daha fazla çaba harcadığım şeyleri “bu değerli/güzel/keyifli bir şey” gibi değerlendiriyor olmak bunlardan biri diyor effort justification kavramı özetle 🥲

👇🏼devamı yorumda👇🏼
eceaybikeala
eceaybikeala
•
Follow
🇸🇪 Bu hafta sonu, 6 yıldır direniyor olsam da en sonunda tüm Norveçlilerin yaptığını yapmaya, yani alkolden ve market alışverişinden birkaç kron tasarruf etmek için 4 saat araba yolculuğu yapıp benzine, arabalı feribota ve İsveç burgerlerine çok daha fazla para harcamaya İsveç’e gittim 🫠 İsveç’e gittim dediysem, sınırı geçtim yani. Zira “harrytur”ün olayı İsveç’e gezmeye değil günübirlik alışveriş yapmaya gitmek, alışveriş biter bitmez de arabaya atlayıp Norveç’teki evlerimize geri dönmek dfhjkfh. 🛍️ Bu öyle bir çılgınlık ki, sadece geçen yıl 16 milyar Norveç kronu harcamış Norveç’ten İsveç’e market alışverişi yapmaya giden Norveç vatandaşları. Norveçlilere sorarsanız, her ne kadar gitmeye doyamadıkları bu “harrytur”lerin amacının “indirimli alışveriş”ten ziyade “deneyim” yani aileyle/arkadaşlarla bir arabaya doluşup hep birlikte komik ve eğlenceli bir gün geçirmek olduğunu ve bütün bu çabaya %100 değdiğini savunsalar da işin içine bir miktar psikolojide “effort justification” (çabayı haklılaştırma?) dediğimiz şey de karışıyor olabilir mi, bilemiyorum Altan 🥲

🧗🏽‍♀️ Effort justification, insanların zor veya zahmetli bir şey yaptıklarında, o şeye daha yüksek bir değer atfediyor olma eğilimi en kısa tanımıyla. Bunun temeli de, burada da daha önce konuştuğumuz Bilişsel çelişki teorisi’ne, yani zihnin inanç, tutum ve davranış üçgeninde her an tutarlı olmaya ve tutarlı kalmaya duyduğu arzuya dayanıyor. Kısacası, uğruna çok zaman ve çaba harcadığım bir görevin değersiz olduğuna inanırsam inancım ve davranışım örtüşmediği için zihin “bilişsel çelişkiye” düşer, yani psikolojik stres yaşar. Bu stresten kaçınmak için yapabileceğim farklı şeyler var tabii ve uğruna daha fazla çaba harcadığım şeyleri “bu değerli/güzel/keyifli bir şey” gibi değerlendiriyor olmak bunlardan biri diyor effort justification kavramı özetle 🥲 👇🏼devamı yorumda👇🏼
20 saat ago
View on Instagram |
1/6
[TR] Ve başlıyoruz 🥲 Bugün, günlük hayatın olanca yoğun temposunda, içsel huzur ve zihinsel berraklık kazanabilmek adına her gün meditasyon yapmayı deneme yolculuğumun 1. günü 🧘🏽‍♀️

Aynı zamanda, sahip olduğumuz her şeyi 20 adet karton kutu içine sığdırarak, Kim’le birlikte 1 ay önce ilk görüşte bahçesine aşık olduğumuz ve aynı gün içinde satın almaya (tabii tamamını değil, 1/3ünü hehe😄) karar verdiğimiz bu tatlı eve taşındığımız gün. Kutuları, ara sıra çiseleyen yağmurun altında içeri taşırken, son zamanlarda zihnimin de tıpkı bu kutulara benzediğini düşündüm bugün; geçmişe ait anılar, geleceğe dair endişeler, umutlar, hayal kırıklıkları, belirsizliklerle ağzına kadar dolu her biri. Tek ortak noktalarıysa hepsinin de sadece “düşüncelerden” oluşuyor olması. Bu yaz, yavaşlamayı ve içlerinde sürüklenmeden gözlemlemeyi öğrenerek farklı bir ilişki kurmak istediğim “düşüncelerimden”…

Bu yolculukta, meditasyonun hem bilimini hem de çeşitli uygulama yöntemlerini keşfetme yolculuğumu her gün burada belgeleyeceğim. Her yeni gün ne getirirse oradan yola çıkar muhabbet ederiz diye düşünüyorum 😊

Ee ne diyorsunuz, siz de benimle denemeye var mısınız? 🌝

P.S.: Buralarda bir şeyler paylaşmayı ne çok özlemişim 😩🫂
eceaybikeala
eceaybikeala
•
Follow
[TR] Ve başlıyoruz 🥲 Bugün, günlük hayatın olanca yoğun temposunda, içsel huzur ve zihinsel berraklık kazanabilmek adına her gün meditasyon yapmayı deneme yolculuğumun 1. günü 🧘🏽‍♀️ Aynı zamanda, sahip olduğumuz her şeyi 20 adet karton kutu içine sığdırarak, Kim’le birlikte 1 ay önce ilk görüşte bahçesine aşık olduğumuz ve aynı gün içinde satın almaya (tabii tamamını değil, 1/3ünü hehe😄) karar verdiğimiz bu tatlı eve taşındığımız gün. Kutuları, ara sıra çiseleyen yağmurun altında içeri taşırken, son zamanlarda zihnimin de tıpkı bu kutulara benzediğini düşündüm bugün; geçmişe ait anılar, geleceğe dair endişeler, umutlar, hayal kırıklıkları, belirsizliklerle ağzına kadar dolu her biri. Tek ortak noktalarıysa hepsinin de sadece “düşüncelerden” oluşuyor olması. Bu yaz, yavaşlamayı ve içlerinde sürüklenmeden gözlemlemeyi öğrenerek farklı bir ilişki kurmak istediğim “düşüncelerimden”… Bu yolculukta, meditasyonun hem bilimini hem de çeşitli uygulama yöntemlerini keşfetme yolculuğumu her gün burada belgeleyeceğim. Her yeni gün ne getirirse oradan yola çıkar muhabbet ederiz diye düşünüyorum 😊 Ee ne diyorsunuz, siz de benimle denemeye var mısınız? 🌝 P.S.: Buralarda bir şeyler paylaşmayı ne çok özlemişim 😩🫂
3 ay ago
View on Instagram |
2/6
🗳️ Gündem malum, cumhurbaşkanlığı seçimine 24 saatten az bir zaman kaldı. Yarın ilk kez müşahit olacak arkadaşlarımız için müşahitlik eğitimlerinden ve 135 nolu genelgeden öğrendikleri bilgileri en iyi şekilde muhafaza edip hatırlamalarına yardımcı olacak yöntemlerden biri olduğunu düşündüğüm “Bilinçli Müşahit Testi” ve arka planındaki bilimden bahsetmek istiyorum bugün (ee ne demişler, herkes kendi bildiği alandan katkı sağlasın değil mi 🥲).

-

👩🏽‍💻 Sene 2015, bense tazecik bir psikoloji 3. sınıf öğrencisiyim. Çok severek (yok yok, daha ziyade gözlerimden kalpler fışkırarak) aldığım bilişsel psikoloji dersinde zihnimde şimşekler çaktırarak o günden sonraki eğitim hayatımı yeniden şekillendirecek bir şey öğreniyorum uzun süreli bellek konusunu işlediğimiz hafta:

✨ “Yeni bir konuyu en etkili şekilde öğrenmenin yolu konuyu tekrar tekrar okumak değil, kendini TEST ETMEKTİR.” ✨

Nasıl yani? Kendimizi test etmek, sadece konuyu öğrendikten sonra bilgilerimizin ne durumda olduğunu ölçmek için yapmamız gereken bir şey değil mi? Ayrıca neden yeni bir materyali tekrar tekrar okumak “o kadar da” etkili bir öğrenme yöntemi değil?

Hemmen açıklayayım 🤓 İki sebebi var bu enteresan olgunun:

1) Öğrenmeye çalıştığımız konuyu tekrar tekrar okumak, okumada akıcılık (fluency) yaratarak “öğrenme yanılsaması”na (fluency illusion diye geçiyor literatürde) sebep olabiliyor. Yani bir başka deyişle, okuduklarımızı daha kolay ve hızlı okuyabildiğimiz için bilgileri de çoktan öğrenmiş ve rahatça hatırlıyor olduğumuz yanılgısına kapılabiliyoruz [1]. Kısaca burada hatırlamamız gereken kural: Aşinalık ≠ Bilmek.

Yani 135 sayılı genelgeyi mutlaka ama mutlaka okuyun, önemli noktaların altını çizin, notlarınızı alın, hala sorularınız varsa bir bilene sorun. Ama bugün hazırlanmak için tek yaptığınız şey genelgeyi baştan sona defalarca okumak olmasın 🙂

-

👇🏼 devamı yorumlarda
🗳️ Gündem malum, cumhurbaşkanlığı seçimine 24 saatten az bir zaman kaldı. Yarın ilk kez müşahit olacak arkadaşlarımız için müşahitlik eğitimlerinden ve 135 nolu genelgeden öğrendikleri bilgileri en iyi şekilde muhafaza edip hatırlamalarına yardımcı olacak yöntemlerden biri olduğunu düşündüğüm “Bilinçli Müşahit Testi” ve arka planındaki bilimden bahsetmek istiyorum bugün (ee ne demişler, herkes kendi bildiği alandan katkı sağlasın değil mi 🥲).

-

👩🏽‍💻 Sene 2015, bense tazecik bir psikoloji 3. sınıf öğrencisiyim. Çok severek (yok yok, daha ziyade gözlerimden kalpler fışkırarak) aldığım bilişsel psikoloji dersinde zihnimde şimşekler çaktırarak o günden sonraki eğitim hayatımı yeniden şekillendirecek bir şey öğreniyorum uzun süreli bellek konusunu işlediğimiz hafta:

✨ “Yeni bir konuyu en etkili şekilde öğrenmenin yolu konuyu tekrar tekrar okumak değil, kendini TEST ETMEKTİR.” ✨

Nasıl yani? Kendimizi test etmek, sadece konuyu öğrendikten sonra bilgilerimizin ne durumda olduğunu ölçmek için yapmamız gereken bir şey değil mi? Ayrıca neden yeni bir materyali tekrar tekrar okumak “o kadar da” etkili bir öğrenme yöntemi değil?

Hemmen açıklayayım 🤓 İki sebebi var bu enteresan olgunun:

1) Öğrenmeye çalıştığımız konuyu tekrar tekrar okumak, okumada akıcılık (fluency) yaratarak “öğrenme yanılsaması”na (fluency illusion diye geçiyor literatürde) sebep olabiliyor. Yani bir başka deyişle, okuduklarımızı daha kolay ve hızlı okuyabildiğimiz için bilgileri de çoktan öğrenmiş ve rahatça hatırlıyor olduğumuz yanılgısına kapılabiliyoruz [1]. Kısaca burada hatırlamamız gereken kural: Aşinalık ≠ Bilmek.

Yani 135 sayılı genelgeyi mutlaka ama mutlaka okuyun, önemli noktaların altını çizin, notlarınızı alın, hala sorularınız varsa bir bilene sorun. Ama bugün hazırlanmak için tek yaptığınız şey genelgeyi baştan sona defalarca okumak olmasın 🙂

-

👇🏼 devamı yorumlarda
🗳️ Gündem malum, cumhurbaşkanlığı seçimine 24 saatten az bir zaman kaldı. Yarın ilk kez müşahit olacak arkadaşlarımız için müşahitlik eğitimlerinden ve 135 nolu genelgeden öğrendikleri bilgileri en iyi şekilde muhafaza edip hatırlamalarına yardımcı olacak yöntemlerden biri olduğunu düşündüğüm “Bilinçli Müşahit Testi” ve arka planındaki bilimden bahsetmek istiyorum bugün (ee ne demişler, herkes kendi bildiği alandan katkı sağlasın değil mi 🥲).

-

👩🏽‍💻 Sene 2015, bense tazecik bir psikoloji 3. sınıf öğrencisiyim. Çok severek (yok yok, daha ziyade gözlerimden kalpler fışkırarak) aldığım bilişsel psikoloji dersinde zihnimde şimşekler çaktırarak o günden sonraki eğitim hayatımı yeniden şekillendirecek bir şey öğreniyorum uzun süreli bellek konusunu işlediğimiz hafta:

✨ “Yeni bir konuyu en etkili şekilde öğrenmenin yolu konuyu tekrar tekrar okumak değil, kendini TEST ETMEKTİR.” ✨

Nasıl yani? Kendimizi test etmek, sadece konuyu öğrendikten sonra bilgilerimizin ne durumda olduğunu ölçmek için yapmamız gereken bir şey değil mi? Ayrıca neden yeni bir materyali tekrar tekrar okumak “o kadar da” etkili bir öğrenme yöntemi değil?

Hemmen açıklayayım 🤓 İki sebebi var bu enteresan olgunun:

1) Öğrenmeye çalıştığımız konuyu tekrar tekrar okumak, okumada akıcılık (fluency) yaratarak “öğrenme yanılsaması”na (fluency illusion diye geçiyor literatürde) sebep olabiliyor. Yani bir başka deyişle, okuduklarımızı daha kolay ve hızlı okuyabildiğimiz için bilgileri de çoktan öğrenmiş ve rahatça hatırlıyor olduğumuz yanılgısına kapılabiliyoruz [1]. Kısaca burada hatırlamamız gereken kural: Aşinalık ≠ Bilmek.

Yani 135 sayılı genelgeyi mutlaka ama mutlaka okuyun, önemli noktaların altını çizin, notlarınızı alın, hala sorularınız varsa bir bilene sorun. Ama bugün hazırlanmak için tek yaptığınız şey genelgeyi baştan sona defalarca okumak olmasın 🙂

-

👇🏼 devamı yorumlarda
🗳️ Gündem malum, cumhurbaşkanlığı seçimine 24 saatten az bir zaman kaldı. Yarın ilk kez müşahit olacak arkadaşlarımız için müşahitlik eğitimlerinden ve 135 nolu genelgeden öğrendikleri bilgileri en iyi şekilde muhafaza edip hatırlamalarına yardımcı olacak yöntemlerden biri olduğunu düşündüğüm “Bilinçli Müşahit Testi” ve arka planındaki bilimden bahsetmek istiyorum bugün (ee ne demişler, herkes kendi bildiği alandan katkı sağlasın değil mi 🥲).

-

👩🏽‍💻 Sene 2015, bense tazecik bir psikoloji 3. sınıf öğrencisiyim. Çok severek (yok yok, daha ziyade gözlerimden kalpler fışkırarak) aldığım bilişsel psikoloji dersinde zihnimde şimşekler çaktırarak o günden sonraki eğitim hayatımı yeniden şekillendirecek bir şey öğreniyorum uzun süreli bellek konusunu işlediğimiz hafta:

✨ “Yeni bir konuyu en etkili şekilde öğrenmenin yolu konuyu tekrar tekrar okumak değil, kendini TEST ETMEKTİR.” ✨

Nasıl yani? Kendimizi test etmek, sadece konuyu öğrendikten sonra bilgilerimizin ne durumda olduğunu ölçmek için yapmamız gereken bir şey değil mi? Ayrıca neden yeni bir materyali tekrar tekrar okumak “o kadar da” etkili bir öğrenme yöntemi değil?

Hemmen açıklayayım 🤓 İki sebebi var bu enteresan olgunun:

1) Öğrenmeye çalıştığımız konuyu tekrar tekrar okumak, okumada akıcılık (fluency) yaratarak “öğrenme yanılsaması”na (fluency illusion diye geçiyor literatürde) sebep olabiliyor. Yani bir başka deyişle, okuduklarımızı daha kolay ve hızlı okuyabildiğimiz için bilgileri de çoktan öğrenmiş ve rahatça hatırlıyor olduğumuz yanılgısına kapılabiliyoruz [1]. Kısaca burada hatırlamamız gereken kural: Aşinalık ≠ Bilmek.

Yani 135 sayılı genelgeyi mutlaka ama mutlaka okuyun, önemli noktaların altını çizin, notlarınızı alın, hala sorularınız varsa bir bilene sorun. Ama bugün hazırlanmak için tek yaptığınız şey genelgeyi baştan sona defalarca okumak olmasın 🙂

-

👇🏼 devamı yorumlarda
eceaybikeala
eceaybikeala
•
Follow
🗳️ Gündem malum, cumhurbaşkanlığı seçimine 24 saatten az bir zaman kaldı. Yarın ilk kez müşahit olacak arkadaşlarımız için müşahitlik eğitimlerinden ve 135 nolu genelgeden öğrendikleri bilgileri en iyi şekilde muhafaza edip hatırlamalarına yardımcı olacak yöntemlerden biri olduğunu düşündüğüm “Bilinçli Müşahit Testi” ve arka planındaki bilimden bahsetmek istiyorum bugün (ee ne demişler, herkes kendi bildiği alandan katkı sağlasın değil mi 🥲). - 👩🏽‍💻 Sene 2015, bense tazecik bir psikoloji 3. sınıf öğrencisiyim. Çok severek (yok yok, daha ziyade gözlerimden kalpler fışkırarak) aldığım bilişsel psikoloji dersinde zihnimde şimşekler çaktırarak o günden sonraki eğitim hayatımı yeniden şekillendirecek bir şey öğreniyorum uzun süreli bellek konusunu işlediğimiz hafta: ✨ “Yeni bir konuyu en etkili şekilde öğrenmenin yolu konuyu tekrar tekrar okumak değil, kendini TEST ETMEKTİR.” ✨ Nasıl yani? Kendimizi test etmek, sadece konuyu öğrendikten sonra bilgilerimizin ne durumda olduğunu ölçmek için yapmamız gereken bir şey değil mi? Ayrıca neden yeni bir materyali tekrar tekrar okumak “o kadar da” etkili bir öğrenme yöntemi değil? Hemmen açıklayayım 🤓 İki sebebi var bu enteresan olgunun: 1) Öğrenmeye çalıştığımız konuyu tekrar tekrar okumak, okumada akıcılık (fluency) yaratarak “öğrenme yanılsaması”na (fluency illusion diye geçiyor literatürde) sebep olabiliyor. Yani bir başka deyişle, okuduklarımızı daha kolay ve hızlı okuyabildiğimiz için bilgileri de çoktan öğrenmiş ve rahatça hatırlıyor olduğumuz yanılgısına kapılabiliyoruz [1]. Kısaca burada hatırlamamız gereken kural: Aşinalık ≠ Bilmek. Yani 135 sayılı genelgeyi mutlaka ama mutlaka okuyun, önemli noktaların altını çizin, notlarınızı alın, hala sorularınız varsa bir bilene sorun. Ama bugün hazırlanmak için tek yaptığınız şey genelgeyi baştan sona defalarca okumak olmasın 🙂 - 👇🏼 devamı yorumlarda
4 ay ago
View on Instagram |
3/6
Yeni yılda hem hedeflerine biraz daha yaklaşmak hem de hayatın karşısına çıkarabileceği fırsatları kocaman kucaklayabilmek için kendisine akıcı İngilizce konuşma becerisi hediye etmek isteyenlere harika bir hediyeyle geldim: Cambly’de yeni yıla özel çok kısıtlı bir süre için %60 indirimden yararlanmak isteyenler için indirim kodumuz “23ece” 🎁

Herkese şahane fırsatlar ve anılarla dolu yepyeni bir yıl diliyorum! 🤩🎈

-

Special thanks to Laoura! ♥️ (σε ευχαριστώ πάρα πολύ Laoura!) 

-

#işbirliği @camblyt
eceaybikeala
eceaybikeala
•
Follow
Yeni yılda hem hedeflerine biraz daha yaklaşmak hem de hayatın karşısına çıkarabileceği fırsatları kocaman kucaklayabilmek için kendisine akıcı İngilizce konuşma becerisi hediye etmek isteyenlere harika bir hediyeyle geldim: Cambly’de yeni yıla özel çok kısıtlı bir süre için %60 indirimden yararlanmak isteyenler için indirim kodumuz “23ece” 🎁 Herkese şahane fırsatlar ve anılarla dolu yepyeni bir yıl diliyorum! 🤩🎈 - Special thanks to Laoura! ♥️ (σε ευχαριστώ πάρα πολύ Laoura!) - #işbirliği @camblyt
9 ay ago
View on Instagram |
4/6
Keyifle dinlediğim Türkçe podcastlerden bir derleme hazırlayacağıma söz vermiştim geçen hafta ve ta-daa sözümü tutmuş olmanın dayanılmaz hafifliğiyle başlıyorum bu pazartesi gününe 😁 Listede “Aa bunları ben de dinliyorum!” dediğiniz podcastler var mı? Veya listede olmayıp da “Bunları sevdiysen muhtemelen şunu da seversin” tarzı önerileriniz varsa da duymak isterim 😊 E hepimize keyifli dinlemeler! 🎧
-
İsmi geçen podcast sunucularının Instagram hesapları:
@odtucocukergenlab 
@imtolstoyevski 
@mserdark 
@bumuyanipodcast 
@endiselipsikolog 
@pelindilaracolak 
@yakiniliskiler 
@nornek 
@denizdulgeroglu 
@ecemkoo 
@nohutvevarolusculuk 
@raykakumru 
@ecetargit 
@_seymaunal_
eceaybikeala
eceaybikeala
•
Follow
Keyifle dinlediğim Türkçe podcastlerden bir derleme hazırlayacağıma söz vermiştim geçen hafta ve ta-daa sözümü tutmuş olmanın dayanılmaz hafifliğiyle başlıyorum bu pazartesi gününe 😁 Listede “Aa bunları ben de dinliyorum!” dediğiniz podcastler var mı? Veya listede olmayıp da “Bunları sevdiysen muhtemelen şunu da seversin” tarzı önerileriniz varsa da duymak isterim 😊 E hepimize keyifli dinlemeler! 🎧 - İsmi geçen podcast sunucularının Instagram hesapları: @odtucocukergenlab @imtolstoyevski @mserdark @bumuyanipodcast @endiselipsikolog @pelindilaracolak @yakiniliskiler @nornek @denizdulgeroglu @ecemkoo @nohutvevarolusculuk @raykakumru @ecetargit @_seymaunal_
1 sene ago
View on Instagram |
5/6
Bir araştırma görevlisinin günlüğü tadında bir video oldu bence 🤓 İçinde karanlıklar içinde bir sabah rutini de var, ufak çaplı bir GRWM de, Oslo’dan insan manzaraları da, günde 4+ saati yolda geçen birinin bu zaman dilimlerinde üç aşağı beş yukarı neler yaptığı da 😃

Sözün özü, haftaya nasıl başlıyorsun diyenlere cevabım: BEYLE 🤗 Peki sizde durumlar nasıl? 🤍
eceaybikeala
eceaybikeala
•
Follow
Bir araştırma görevlisinin günlüğü tadında bir video oldu bence 🤓 İçinde karanlıklar içinde bir sabah rutini de var, ufak çaplı bir GRWM de, Oslo’dan insan manzaraları da, günde 4+ saati yolda geçen birinin bu zaman dilimlerinde üç aşağı beş yukarı neler yaptığı da 😃 Sözün özü, haftaya nasıl başlıyorsun diyenlere cevabım: BEYLE 🤗 Peki sizde durumlar nasıl? 🤍
1 sene ago
View on Instagram |
6/6

Copyright © 2023Site Powered by Pix & Hue.