
Dün gece çok sevdiğim içerik üreticilerinden @nathanieldrew_ ’ un paylaştığı son videosunda çok güzel bir görselleştirmeyle karşılaştım. Alıntılarda her zaman yaptığım gibi yine biraz kendi yorumumu da katıp paylaşacağım. “Şu anda buradasınız” yazısı olur ya hani haritalarda. Hah, işte hayatta tam şu anda ayaklarımın bastığı bu noktaya A noktası diyelim.
Bir de B noktası olsun, belli bir zaman içinde varmak istediğimi düşündüğüm nokta.
A noktasından B noktasına ulaşmak için yola çıktığımda, dümdüz bir çizgi olmayacak takip ettiğim şey. Kıvrımlı, kimi zaman yükselişe geçen, kimi zaman dibe vuran, kimi zaman ivmesi artan.
Ve belki yolun yarısına geldiğimde farkına varacağım, aslında artık B noktasına varmak değil niyetim. B noktası eski çekiciliğini kaybetmiş. Ben değişmişim. Hem, yepyeni bir C noktası var ufukta artık, süreç boyunca gelişip değişmiş olan beni heyecanlandıran. Evet, A’dan yola çıkarken C hiç hesapta yoktu, ama zaten yola çıkarken planlamadığım destinasyonlara rotamı çevirme şansı değil miydi hayatı bu denli büyülü kılan?
Kendi hayatımı düşündüm videoyu durdurup.
Gerçekten de hep böyle olmamış mıydı?
Lisede bir türlü hayatımla ne yapacağıma karar veremeyip, ailemin “E tamam sayısal oku madem, seçeneklerin artar.” yönlendirmesiyle geçirdiğim akademik anlamda kabus gibi bir dört yılın sonuna doğru yaklaşırken bu kez dersane hocalarımın “Aslında hukuk da okuyabilirsin Ece.” tavsiyesiyle üniversite sınavına üç hafta kala eşit ağırlık çalışmaya karar vermiş (B noktası), bir süre sonra “Bir dakika ya, benim istediğim şey bu değil ki. Ben insanı merak ediyorum, insan zihnini, beynin çalışma mekanizmalarını, davranışlarımızın arkasında yatan nedenleri.” düşünceleri eşliğinde rotamı son hızla psikoloji alanına (C noktası) kırmış, kendimi en nihayetinde gerçekten de vardığıma çok ama çok memnun olduğum C noktasında buluvermiştim 2012’de.
Fakat C noktasına geldiğimde elbette hayat durmadı, tüm hızıyla akmaya devam etti. C noktası, yeni A noktam olduğunda (ki her zaman öyle olacaktır), rotamı yöneltecek yeni bir B noktası aradım.
Üniversitenin ilk yılında psikoloji mezunlarının, “bizim bildiğimiz anlamda psikolog”, yani “klinik psikolog” olmadığını, bunun için klinik psikoloji yüksek lisansı yapmamız gerektiğini öğrendim. Tamam, B noktası belirmişti gözlerimin önünde. Bir buçuk yıl boyunca muhtemelen lisansın hemen arkasından klinik psikoloji yüksek lisansı yapacağımı düşünerek gidip geldim bölüme. Ama hayatın bambaşka sürprizleri vardı benim için dükkanında. Bilişsel psikoloji diye müthiş bir alanla tanıştım ikinci sınıfın sonlarına doğru, ardından çok ama çok sevdiğim fizyoloji, öğrenme psikolojisi, algı psikolojisi… Galiba başka bir C noktasının varlığı mümkündü. Geri kalan iki buçuk senede kesin kararımı vermiştim, bilişsel sinirbilim yüksek lisansı yapacaktım (C noktası). Kendimi en nihayetinde gerçekten de C noktasında buluverdim 2017’de.
Yüksek lisansa başladığımda (A noktası), aklımda tek bir hedef vardı geleceğe dair: Yüksek lisansın hemen ardından doktoraya devam etmek (B noktası). Aradan geçen iki buçuk yılın ardından gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki, B noktası gitgide eski rengini, canlılığını yitirirken yepyeni, bebek bir C noktası adası oluştu haritanın bir yerlerinde. Şimdilik bu C noktasının içeriği bende kalsın, nasılsa hep birlikte tanık oluruz zamanla.
Onlarca örnek verebilirim bu A-B-C döngüsüne kendi hayatımın farklı alanlarından. İlişkiler, arkadaşlıklar, iş, okul, hedefler, hayaller.
Şu an gece saat 03:05 ve bu satırları yazarken düşünebildiğim tek bir şey var:
Belki C noktası da eski rengini, canlılığını kaybedecek ben henüz ona ulaşamadan. Belki D, E, F noktaları da dahil bu yolculuğun içine. Belki onlarca kez fikir değiştireceğim, kim bilir. Hem, şimdilik C noktasında bitirmiş olmak bundan sonra bir daha B noktasına hiç gitmeyeceğim, onu tamamen saf dışı bıraktığım anlamına da gelmiyor. Belki de asıl C’nin tam da istediğim gibi bir şey olmadığını anlayıp, bu kez C’den B’ye doğru yola çıkacağım tekrar. Veya D’den C’ye. Hayat bu. Her şey akışkan. Her şey değişken.
Yani yarın bir gün “Ben doktoraya başlıyorum.” haberiyle gelirsem “N’oldu senin C noktana, hayırdır?” demeyin, olur mu? Akmışımdır, değişmişimdir.
Akmaktan, değişmekten, dönüşmekten, rotamızı C, D, E noktalarına çevirmekten korkmadığımız günlere 🌸
Sevgiler 💜
Bu gönderiyi Instagram’da gör