
Küçükken araba yolculuklarında ebeveynlerini 1 saatte 76 kez sordukları “Daha gelmedik miiii? 😒“ sorusuyla bezdirenler ve küçük çocuklarının ayakkabılarını “sallana sallana” giymesinden yakınan ebeveynler yorumlarda el sallayabilir mi? Bu yazı hem sizler hem de geçen hafta zaman algısı üzerine paylaştığım postların altında “Çocukken zaman daha yavaş akıyordu sanki yetişkin yıllarımıza kıyasla. Bunun sebebi sürekli yeni şeyler keşfediyor olması mı çocukların?” temalı güzel sorularını bana yöneltenler için.
E hadi gelin bugün artık işin yeni deneyimler kısmını bir kenara bırakıp “teknik” kısmına bi’ el atalım ve henüz inşaat halindeki çocuk beyninde yetişkin beyninden farklı olarak neler oluyormuş, bunlar da miniklerin zaman algısında nasıl değişimler yaratıyormuş hep birlikte öğrenelim.
2012 yılında gerçekleştirilen bir çalışmada yaşa bağlı zaman algısı değişimlerini ölçebilmek için bir tür uyaran süresi kıyaslama görevi veriliyor çocuk (5 yaş ve 9 yaş olmak üzere iki ayrı grup) ve yetişkin (~25 yaş) tüm katılımcılara. Yapmaları gereken şeyse, kendilerine dinletilen farklı tınıların çalma sürelerini kıyaslamak.
Sonuçlar epey ilginç: 5 yaş grubu bu görevde açık ara en kötü performansı sergiliyor.
Bitmedi: Parçaların sürelerini yanlış tahmin etmekle kalmıyor, dinledikleri kısa parçaların, gerçekte olduklarından çok daha uzun sürmüş olduklarını düşünüyorlar!
Görevde doğruya en yakın performansıysa yetişkin grubu gösteriyor. Hmm, demek beyindeki “zaman terazisinin” hassasiyeti çocukluktan yetişkinliğe uzanan yolda giderek artıyor.
“E peki baş kahramanları kim bu içsel zaman terazisi ekibinin ve ne oluyor da zaman algısı yavaşlıyor miniklerde?” diyenleri şimdiden duyabiliyorum, merak etmeyin sizin için derledim, toparladım 🙂 Önce kahramanları alıyoruz sahneye, buyursunlar:
- Prefrontal Korteks (PFC): dikkat, karar verme, plan yapma, olayların sonuçlarını tahmin edebilme, hazzı erteleme, dürtü kontrolü gibi insana özgü yüksek bilişsel mekanizmalardan sorumlu.

Prefrontal Korteks
- Beyaz Madde: Büyük oranda miyelinli aksonlardan oluşuyor. Bi’ saniye, çok mu fazla terim yüklemesi oldu? Adım adım gidelim 🙂 Akson, her bir sinir hücresinin kuyruğuna verdiğimiz isim. Görevi de, kendisine ulaşan mesajı bir sonraki sinir hücresine iletmek ve böylece beyinde sinir hücreleri arasındaki iletişimi sağlamak. Miyelinse, aksonun çevresini saran bir kılıf ve görevi sinyallerin *daha hızlı* iletilmesini sağlamak. Ne kadar çok miyelin, o kadar hızlı iletim gibi düşünebiliriz 🙂

Beyaz ve Gri Madde
- Striatum: Ödül deneyimi ve dürtü kontrolü gibi mekanizmalardan sorumlu.

Striatum Bölgesi
Şimdi kahramanlarımız nelere nasıl sebep oluyorlarmış bakalım:
- PFC, ortalama 25 yaşına dek gelişimini tamamlamış olmuyor, fakat her geçen yıl bir kat daha çıkılıyor gibi hayal edebilirsiniz gelişen beyindeki PFC inşaatında 🏗️ Araştırmalar, PFC’nin sorumlu olduğu dikkat, hafıza gibi üst düzey bilişsel mekanizmaların gelişmişlik derecesinin, algılanan zamanın gerçeğe yakınlığı üzerinde önemli etkiye sahip olduğunu gösteriyor. Küçük çocuklarda PFC gelişimi henüz yolun çok başında olduğu için de zaman algısında kayma yaşanıyor haliyle. Peki ama hangi yöne ve neden? 🤔 (bkz. 2. madde)
- Çocukken PFC‘de beyaz madde yoğunluğunun yetişkinlere kıyasla çok daha düşük olduğunu gösteriyor çalışmalar, dolayısıyla bir sinir hücresinden diğerine mesaj transferi de daha yavaş gerçekleşiyor. E işlenen uyaranlara ait mesajlar daha yavaş iletilince de zaman bir anlamda sakız gibi uzuyor minikler için. Tabii, yaş aldıkça beyaz madde de artışa geçiyor beyinde ve böylece mesaj transferleri de, bildiniz, giderek hız kazanıyor. Yani, zaman daha hızlı akmaya başlıyor.
- 2016’da yayımlanan bir araştırmada, farelerde dopaminerjik sinir hücreleri ışıkla uyarılıp dopamin üretimi arttırıldığında zamanın fareler tarafından gerçekte olduğundan daha kısa algılandığı, dopamin aktivasyonu baskılandığında da bu kez zamanı gerçekten olduğundan daha uzun algıladıkları gözlemlenmiş. Aynı bulgu insanlarla (özellikle dopamin seviyelerinde belirgin değişimlerin yaşayan DEHB veya Parkinsonlu) yapılan çalışmalarda da gözlemlenmiş. Dolayısıyla artık keyif aldığımız, yani içinde Striatum‘un da yer aldığı ödül sistemimizin bayram ettiği, anlarda neden zamanın daha hızlı geçtiğini düşündüğümüzü biliyoruz. Araştırmacılarsa, çocukluk yıllarında striatum ve beynin üst düzey işlevlerden sorumlu bölgeleri arasındaki bağlantıların henüz yeterince gelişmemiş olması dolayısıyla zamanın daha yavaş geçiyormuş gibi algılandığını düşünüyor.
TL;DR:
Çocuklar için zaman daha yavaş akıyor. Fakat çocukluktan yetişkinliğe (~25 yaş) uzanan yolda mekanik saat zamanıyla zihnin algıladığı zaman giderek birbirine yaklaşıyor. Burada kilit rol oynayan faktörse beyinde “nöral olgunlaşmanın” (neuromaturation) adım adım gerçekleşmesi.
Video, Kim’in küçük kız kardeşi Siri’yi Oslo’da Bilim ve Teknoloji Müzesi’ne götürdüğümüz bir günden, yıl 2018 olmalı 😃 Zaman ne çabuk geçmiş, acaba Siri’ye sorsak o da aynı cevabı verir mi? 😅
Kaynaklar ve İleri Okuma:
Droit-Volet, S. (2013). Time perception in children: A neurodevelopmental approach. Neuropsychologia, 51
Ferreira, V., Paiva, G., Prando, N., Graça, C., & Kouyoumdjian, J. (2016). Time perception and age. Arquivos De Neuro-Psiquiatria, 74(4), 299-302. doi: 10.1590/0004-282×20160025
Soares, S., Atallah, B., & Paton, J. (2016). Midbrain dopamine neurons control judgment of time. Science, 354(6317), 1273-1277. doi: 10.1126/science.aah5234
Zélanti, P., & Droit-Volet, S. (2012). Auditory and visual differences in time perception? An investigation from a developmental perspective with neuropsychological tests. Journal Of Experimental Child Psychology, 112(3), 296-311. doi: 10.1016/j.jecp.2012.01.003