
Birkaç hafta önce, 7. kattaki dairemizin balkonundan zemin kata kadar tüm balkonlara sızan boya kazasından bahsetmiştim Instagram storylerimde. Birkaç gün sonra da taşınma esnasında televizyonumuzun ekranının kırıldıgğını ve artık çalışmadığını fark edişimizinden. O gece birçok farklı mesaj aldım konuyla ilgili.
“Ah Ece, Mars koç burcunda retro yapıyor. Bu döneme denk geldi taşınmanız, o yüzden başınıza geliyor bu aksilikler.”
“Nazar bunlar, nazar. Evin bir yerine nazar boncugğu yerleştirin mutlaka.”
“Astrologlar Ekim gelmeden hallettiniz hallettiniz isşlerinizi, yoksa çok sıkıntı çekersiniz diyordu. Ondan olsa gerek. Kasım sonuna kadar bu aksilikler devam edecekmiş ama sıkın diiinizi biraz, sonra geçecekmiş hepsi.”
“Sakarlığımızı dış etkenlere yüklemeyelim, olur böyle kazalar, moralinizi bozmayın. Yola devam!.”
“Bu ara sıkıntılı durumlar yaşadınız Ece ama her olay bir öğrenme deneyimi. Mesela artık boya dolu kovayı çarpıp dökebileceğiniz bir yere koymamanız gerektiğini çok iyi biliyorsunuz!”
Ve benzerleri – ki hepsi için teşekkür ederim.
Bu mesajların tamamını keyif alarak okuyup cevapladım, çünküüüü… Amerikalı psikolog Julian Rotter tarafından tam 66 yıl önce geliştirilen, günümüzde de üzerine birçok bilimsel çalışma yapılmış olan Kontrol Odağı (Locus of Control) kuramını hatırlattı her biri bana 😅
Basitçe, başarı ve başarısızlıklarımızı nereye/kime atfettiğimize dair inanç sistemimizi ve yaşamımızı etkileyen iyi/kötü tüm davranışlarımız üzerinde ne kadar kontrol sahibi hissettiğimizi konu alıyor bu kuram.
Buna göre, hayatlarında olup bitenleri kendi davranışlarının ve seçimlerinin sonuçları olarak gören bireyler “iç kontrol odağına” (internal locus of control), olup bitenleri daha ziyade dış etkilerin sonuçları olarak gören bireylerse “dış kontrol odağına” (external locus of control) sahip olarak nitelendiriliyor.
PEKİ SAHİP OLDUĞUMUZ KONTROL ODAĞININ BİZİM ÜZERİMİZDE NASIL ETKİLERİ OLABİLİR?
Araştırmalar gösteriyor ki, iç kontrol odaklı bireyler başarının kendi çabalarına bağlı olduğuna inanıyor (şaşırtıcı değil tabii). E başarı kendi çabalarına bağlıysa, öğrenmeye, gelişmeye, hatalarının sorumluluğunu alıp analiz ederek bir sonraki denemede daha iyi bir iş ortaya koyabilmek için çaba sarf etmeye de daha motive oluyorlar.
Dış kontrol odaklı bireylerse iplerin daha çok dış etkilerin elinde olduğunu düşündükleri için bireysel eylemlerinin sonucu pek de etkileyemeyeceklerine inanmaya daha meyilliler. Karşılaştıkları sorunları çözmeye yönelik beceri ve motivasyonları da ne yazık ki daha zayıf, çünkü “problemin kaynağı dışarıdaysa çözüm de dışarıdan gelecektir, benim davranışlarım veya çabalarım pek de etki edemez sonuca” düşüncesi hakim.
Şimdi bu öğrendiklerimiz doğrultusunda hikayemize geri dönersek, “Boya kazası, boya kutusunu nereye koyduğuma dikkat etmediğim ve acele hareket etmeye çalıştığım için oldu. Televizyon kazası da taşınma esnasında gerekli önlemlerle ekranı korumaya almadığım, televizyonla masayı arada yumuşak bir battaniye olmadan yan yana koyduğum için yaşandı. Bir sonraki sefer bu hataları yapmamaya özen göstereceğim. Bu bir öğrenme deneyimi oldu.” cümlelerinin iç kontrol odağına daha yakın, “Mars koç burcunda retro yaptığı için bu aksilikleri yaşıyorum. Boya kazası da o yüzden oldu muhtemelen, televizyon kazası da. Kasım sonuna kadar sıkayım dişimi, sonrasında bitecekmiş zaten.” cümlelerinin de dış kontrol odağına daha yakın olduğunu rahatlıkla görebiliriz diye düşünüyorum 🌸
Nitekim, konuştuklarımıza paralel olarak 133 katılımcıyla gerçekleştirilen bir çalışmada da, gezegenlerin hareketlerinin veya birbirleriyle yaptığı açıların hayatımızdaki olaylara doğrudan etki ettiğine inanmakla dış kontrol odaklılık arasında anlamlı bir ilişki bulunmuş (Sosis, Strickland & Haley, 1980).
Bonus olarak, akademik başarı (Ozen Kutanis, Mesci & Ovdur, 2011), girişimcilik (Mueller & Thomas, 2001), mutluluk (Verme, 2009), özgüven (Shubina, 2018) gibi pek çok konu başlığıyla iç kontrol odaklılık arasında da pozitif bir ilişki olduğu farklı çalışmalar tarafından işaret edilmiş diyerek konuyu toparlayayım 😊 İleri okuma yapmak için kaynakçaya göz atabilirsiniz.
Konu hakkındaki görüşlerinizi okumayı merakla bekliyorum! Yorumlarda buluşalım 🤗
Kaynaklar:
Mueller, S., & Thomas, A. (2001). Culture and entrepreneurial potential. Journal Of Business Venturing, 16(1), 51-75. doi: 10.1016/s0883-9026(99)00039-7
Ozen Kutanis, R., Mesci, M., & Ovdur, Z. (2011). The Effects of Locus of Control on Learning Performance: A Case of an Academic Organization. Journal Of Economic And Social Studies, 1(1), 113-136. doi: 10.14706/jecoss11125
Shubina, I. (2018). Locus of Control and Sense of Happiness: A Mediating Role of Self-esteem?. Applied Psychology Readings, 87-101. doi: 10.1007/978-981-10-8034-0_6
Sosis, R., Strickland, B., & Haley, W. (1980). Perceived Locus of Control and Beliefs about Astrology. The Journal Of Social Psychology, 110(1), 65-71. doi: 10.1080/00224545.1980.9924223
Verme, P. (2009). Happiness, freedom and control. Journal Of Economic Behavior & Organization, 71(2), 146-161. doi: 10.1016/j.jebo.2009.04.008
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Burcu
Ece bu yazını okumak beni çok memnum etti.
İlk sebebi instagram hesabımı kapattığım için sen dahil bilgi içerikli paylaşım yapan birkaç kişiden mahrum kalmış olmam. %20 kuralı instagram’da %5’e düşüyor galiba; kaliteli içerik uğruna çok fazla çer çöpe zaman harcadığım için hesabımı kapattım. Senin gibi içerik üreticilerinin daha kalıcı olabilecek platformları es geçmeyeceğini düşünüyorum. Daha fazla emek gerektiriyor olabilir ama youtube kanalına ve blog’una içerik üretmeni kişisel bir rica olarak buraya bırakayım.
Sevinmemin ikinci sebebi de başımıza gelen her şeyde “retrodan” cevabını almanın bana kendimi çok çaresiz ve etkisiz hissettirmesinden bıkmış olamam. Astroloji beni çok eğlendiriyor ama benim seçimlerimin yaşanacaklar üzerinde hiçbir etkisi olmayacakmış gibi bir teslimiyet benim kendimi kurban olarak görmeme sebep oluyor. Bunun araştırılmış bir konu olması, retroya rağmen hayatımın üzerinde kontrol sahibi olabileceğimi, bakış açısı değiştirmenin, sorumluluk almanın mümkün olduğunu hatırlattı. Teşekkürler…
Gizem
Astrolojinin yorumlanma ve kullanma biçiminin yanlışlığından kaynaklı aslında bu. Başıma gelen çoğu şeyin kontrolünün bende olduğunu düşünen biri olarak yazıyorum. Mars retrosunda kazalara daha çok açık olabiliriz. Çünkü gezegenin dünyayla arasındaki durumu bu tür olayları daha çok tetikliyor. (Bu yüzyıllardır yapılan gözlemin yorumu. Bu durumun nedeni henüz var olan fizik yasalarıyla açıklanamadığı için şimdilik bu bir ilim.)
Kazalara daha çok meylettiren bir gökyüzü durumu olduğunu biliyorum, ne yapmalıyım? Normalden daha çok dikkatli olmalıyım. Benim elimde kaza olmaması hala. Astroloji kehanette bulunmaz olasılıklardan bahseder. Kaza olasılığının belirli bir dönem yüksekliği gibi. “Yağmur yağacak şemsiyeni al.” der.
Merve
Harika bir blog instagram kullanmayan benim gibi insanlar için bir nimet lütfen buradan devam edin emeğinize sağlık