• TANIŞALIM
  • BLOG
    • SİNİRBİLİM
    • PSİKOLOJİ
      • ALIŞKANLIKLAR
      • POZİTİF PSİKOLOJİ
      • BİLİŞSEL YANLILIKLAR
      • ÖĞRENME
      • VERİMLİLİK
      • İLİŞKİLER
    • KÜLTÜR
    • HİKAYELER
  • YOUTUBE
  • Ece A. Ala

  • MAĞAZA
  • SSS
  • İLETİŞİM
0

Ece A. Ala

Selam, ben Ece!

NEREDEN GELDİM, NELER YAPTIM?

Çok sevdiğim, hayatın bir başka aktığı şehir İzmir’deki güzel okulum Ege Üniversitesi‘nin Psikoloji bölümünden 2016 yılında onur derecesiyle mezun oldum. Lisans eğitimimin üçüncü senesinde, bana 21 yaşında bisiklet kullanmayı öğreten, akademik çevremi genişletip eğitime bakış açımı değiştiren Hollanda’da Endüstri ve Örgüt Psikolojisi üzerine Fontys Üniversitesi‘nde altı ay boyunca değişim öğrencisi olarak eğitim aldım. 2017’deyse Oslo Üniversitesi‘nde Bilişsel Sinirbilim alanındaki büyük bir heyecanla başvurduğum yüksek lisans programından kabul alınca yeşil ve beyazın en güzel hallerini görebileceğiniz ülke Norveç’e taşındım. Buradaki yüksek lisans eğitimimi “Color Relations Underlying Aesthetic Judgment and Preference for Abstract Art Paintings: An Eye-Tracking and Pupillometry Study of Relative Beauty” isimli tezimden A alarak başarıyla tamamladım. Kısacası, sen bana “uzman psikolog” da diyebilirsin, fakat ben kendimi “yalnızca Ece” olarak tanımlamaktan keyif alıyorum 🙂 Sebebini ise şu yazımda okuyabilirsin.

ülkeler
Türkiye - Hollanda - Norveç
İÇERİK ÜRETMEYE NEDEN ve NASIL BAŞLADIM?

Hayatta en büyük üç tutkum; insan zihnini daha iyi anlayabilmek, durmaksızın öğrenmek ve öğrendiklerimi birileriyle paylaşmak oldu.
Yazmak, çizmek ve anlatmaksa bu üç tutkumu birleştiren keyifli araçlar niteliğinde benim için.

İnternet üzerinden içerik üretme yolculuğum, Nisan 2018’de Medium platformundan haberdar olmamla başladı diyebilirim. Dileyen herkesin İngilizce dilinde nitelikli blog yazıları hazırlayıp tüm dünyayla paylaşabildiği, seçilen yazıların The New York Times veya Vox gibi köklü gazete ve elektronik dergilerde yayınlanabildiği bu platform bana müthiş ilham verdi. Medium’da  3 Things You Can Learn From Norwegian Packed Lunch About Minimalism isimli, Norveç’te öğrenci olarak geçirdiğim ilk birkaç ayda gözlemlediğim bir olguyu psikoloji alanındaki bir konseptle birleştirerek kaleme aldığım ilk yazı 67 bin kişi tarafından okunup oldukça güzel yorumlar alınca da kendime “İyi hoş da, ben neden ana dilimde içerik üretmiyorum?” sorusunu yöneltmem bir noktada kaçınılmaz oldu.

Nihayet 30 Aralık 2018’de ufacık bir Instagram hesabı aracılığıyla başladı Türkçe dilinde eğlenceli bilimsel yazılar ve görseller üretme hikayem. O gün bu gündür de davranış bilimlerini üniversite sıralarından dışarı taşıyıp hayatın içine dahil etme ve uygulanabilir kılma motivasyonuyla içerik üretiyorum.”

 

AMACIM:

Hem burada ve Instagram’da yazdığım yazılarda hem de Youtube’da paylaştığım videolarda psikoloji + sinirbilim eğitimlerimden ve okumalarımdan derlediğim bilgileri kendi deneyimlerimle harmanlayarak eğlenceli ve anlaşılır bir dille paylaşıyorum. Amacım, kendini tanıyıp anlama ve hayalindeki hayatı adım adım yaratma yolculuğunda davranış bilimleri alanındaki bilgi birikimim ve deneyimlerimle yolu bir şekilde benimle kesişen herkese yardımcı olmak. 

bulunabilirlik
Önce bilimsel bilgileri derliyor, ardından eğlenceli ve anlaşılır bir dille yazıyor, çiziyor ve paylaşıyorum.
ECEAYBIKEALA.COM SANA HİTAP EDİYOR MU?

Eğer sen de,

  • alelacele yaşama eğiliminde olduğumuz bu hayatta biraz olsun soluklanmak,
  • seni sen yapan zihnini daha iyi tanımak,
  • “Neyi neden yaparız?” sorusuna bilimin desteğiyle cevaplar bulmak,
  • düşünce ve davranışlarına yönelik farkındalık kazanmak,
  • güncel davranış bilimleri literatürünü takip etmek,
  • hep hayalini kurduğun “o hayatı” adım adım yaratmaya başlamak,
  • günlük yaşantında mutluluğu yakalamak,
  • en önemlisi, daima öğrenmek ve gelişmek

amaçlarından en az birini taşıyorsan, harika! Burası tam sana göre!

Hoş geldin, haydi gir içeri. Kalma ayakta 🤗

NEREDEN BAŞLAMALIYIM?

Dilersen blog yazılarımdan, dilersen Youtube videolarımdan başlayabilirsin. İlgini çeken içeriklere yorum bırakırsan sohbet etme fırsatımız da olur.

Unutma: Acele etmene gerek yok, sindire sindire tüketmeni isterim buradaki içerikleri. Yalnızca “tek seferde bir adım atarak” kat ediliyor kilometreler.

Ah bir de son olarak, mesaj kutumu sıkça ziyaret eden soruların cevaplarını SSS (Sıkça Sorulan Sorular) sekmesinde bulabilirsin. Benim hakkımda merak ettiğin ve cevabını bu yazıda bulamadığın bir şeyler varsa, muhakkak kontrol etmeni öneririm.

Sevgiler,

INSTAGRAM

Bu video epey paylaşıldı son günlerde ve söylemek istediğim birkaç şey vardı kendisiyle ilgili. En sonunda takip ettiğim bir kişinin daha paylaştığını görünce “belki bir yerlerde bu videoyu izlemiş ve/veya şu anda bunları duymaya ihtiyacı olan birileri olabilir” diye düşünerek hasta yatağımdan (pardon, kanepemden) kötü sesimle içimi döktüm biraz 🫂 Siz ne düşünüyorsunuz konuyla ilgili?
eceaybikeala
eceaybikeala
•
Follow
Bu video epey paylaşıldı son günlerde ve söylemek istediğim birkaç şey vardı kendisiyle ilgili. En sonunda takip ettiğim bir kişinin daha paylaştığını görünce “belki bir yerlerde bu videoyu izlemiş ve/veya şu anda bunları duymaya ihtiyacı olan birileri olabilir” diye düşünerek hasta yatağımdan (pardon, kanepemden) kötü sesimle içimi döktüm biraz 🫂 Siz ne düşünüyorsunuz konuyla ilgili?
15 saat ago
View on Instagram |
1/6
Son paylaştığım videonun altına gelen bu yoruma ilk etapta hızlı bir şekilde verdiğim cevabın sonrasında biraz daha düşündüm:

Sahi, “gerçek” diye tanımladığımız şey neydi bizim?
Peki ya “gerçek” denilen şey böyle hayal edildiği gibi katı, sabit, değişmez bir şey miydi yoksa “görme biçimimiz” değişirse değişirse gerçekliğimizin de form değiştirmesi mümkün müydü?

Ardından oturup yazmaya başladım ve ortaya 90 saniyelik mini mini bir görselleştirilmiş podcast tadındaki bu video çıktı 📹 Umarım seversiniz ✨

Son olarak Deniz’e (@denizdulgeroglu) zaman ayırıp burada bahsi geçen dövmenin videosunu gönderdiği için ayrıca teşekkür ederim. Merdiven Altı Terapi’nin bu bölümünü de dinleyin bence, hızınızı alamaz tüm bölümleri dinlemek isterseniz suçlusu ben değilim ama 🌚
eceaybikeala
eceaybikeala
•
Follow
Son paylaştığım videonun altına gelen bu yoruma ilk etapta hızlı bir şekilde verdiğim cevabın sonrasında biraz daha düşündüm: Sahi, “gerçek” diye tanımladığımız şey neydi bizim? Peki ya “gerçek” denilen şey böyle hayal edildiği gibi katı, sabit, değişmez bir şey miydi yoksa “görme biçimimiz” değişirse değişirse gerçekliğimizin de form değiştirmesi mümkün müydü? Ardından oturup yazmaya başladım ve ortaya 90 saniyelik mini mini bir görselleştirilmiş podcast tadındaki bu video çıktı 📹 Umarım seversiniz ✨ Son olarak Deniz’e (@denizdulgeroglu) zaman ayırıp burada bahsi geçen dövmenin videosunu gönderdiği için ayrıca teşekkür ederim. Merdiven Altı Terapi’nin bu bölümünü de dinleyin bence, hızınızı alamaz tüm bölümleri dinlemek isterseniz suçlusu ben değilim ama 🌚
6 gün ago
View on Instagram |
2/6
Size çok kırılgan bir yerden bir şeyler anlatacağım bu akşam. Algoritmanın, bu videoyu doğru kişilerin önüne düşürmesini diliyorum o nedenle ✨

-

Yetişkin aknesiyle mücadele ettiğim şu son bir senelik süreçte akşamları cilt bakımı rutinime başlama saatim yaklaştıkça içimde de eş zamanlı bir kaygı yükselirdi benim. Banyodaki o ayna, benim için adeta bir araştırma ve inceleme merkez üssüne dönüşmüştü zira. Yüzümün her milimetresini, banyonun o parlak tepe ışığı yetmezdi de bir de üstüne aynanın mavi floresanlı ışığını açarak, titizlikle inceler, yüzümde çıkmakta olan tüm yeni akneleri tespit eder, sönmekte olan aknelerin arkalarında bana hatıra bıraktıkları lekeleri birer birer fark eder, her yeni keşfimle kalbimin bir parça daha ağırlaştığını hissederdim ❤️‍🩹 Şimdi düşününce, yüzümdeki en ufak değişimlerin bile farkında olmak, yaşadıklarım üzerinde bir parçacık da olsa kontrol sahibi hissedebilmeme olanak sağlıyordu muhtemelen. Bunu yaparak ne kendime ne de cildime iyi gelmediğimi ise çok sonraları öğrendim…

Bunu keşfediş hikayemi son podcast bölümümde daha detaylı bir şekilde anlattım, tekrar anlatıp sıkmak istemiyorum sizi o nedenle. Fakat mum ışığında cilt bakımı fikri, uygulamaya başladığım ilk günden itibaren odağımı “cildimin kusurlarından” çekip alarak “cilt bakımı sürecinden aldığım keyfe ve kendime iyi gelebilmeye” yöneltmemi sağlayan güçlü bir pratik oldu benim için 💙 Akne problemi yaşayan/yaşamayan birçok kişiye de belki bana geldiği kadar iyi gelebileceğini düşünerek burada da paylaşmak istedim.

Çok sevgiler,
Ece ✨

-

🎙 PODCAST | Yapa Yapa Öğreniyoruz - “Süreyya Hanım’ın Muhteşem Değişimi: Kendime 10 Hayat Dersi” bölümü. Spotify, Apple ve Google Podcast üzerinden dinleyebilirsiniz.
eceaybikeala
eceaybikeala
•
Follow
Size çok kırılgan bir yerden bir şeyler anlatacağım bu akşam. Algoritmanın, bu videoyu doğru kişilerin önüne düşürmesini diliyorum o nedenle ✨ - Yetişkin aknesiyle mücadele ettiğim şu son bir senelik süreçte akşamları cilt bakımı rutinime başlama saatim yaklaştıkça içimde de eş zamanlı bir kaygı yükselirdi benim. Banyodaki o ayna, benim için adeta bir araştırma ve inceleme merkez üssüne dönüşmüştü zira. Yüzümün her milimetresini, banyonun o parlak tepe ışığı yetmezdi de bir de üstüne aynanın mavi floresanlı ışığını açarak, titizlikle inceler, yüzümde çıkmakta olan tüm yeni akneleri tespit eder, sönmekte olan aknelerin arkalarında bana hatıra bıraktıkları lekeleri birer birer fark eder, her yeni keşfimle kalbimin bir parça daha ağırlaştığını hissederdim ❤️‍🩹 Şimdi düşününce, yüzümdeki en ufak değişimlerin bile farkında olmak, yaşadıklarım üzerinde bir parçacık da olsa kontrol sahibi hissedebilmeme olanak sağlıyordu muhtemelen. Bunu yaparak ne kendime ne de cildime iyi gelmediğimi ise çok sonraları öğrendim… Bunu keşfediş hikayemi son podcast bölümümde daha detaylı bir şekilde anlattım, tekrar anlatıp sıkmak istemiyorum sizi o nedenle. Fakat mum ışığında cilt bakımı fikri, uygulamaya başladığım ilk günden itibaren odağımı “cildimin kusurlarından” çekip alarak “cilt bakımı sürecinden aldığım keyfe ve kendime iyi gelebilmeye” yöneltmemi sağlayan güçlü bir pratik oldu benim için 💙 Akne problemi yaşayan/yaşamayan birçok kişiye de belki bana geldiği kadar iyi gelebileceğini düşünerek burada da paylaşmak istedim.

Çok sevgiler, Ece ✨
 - 🎙 PODCAST | Yapa Yapa Öğreniyoruz - “Süreyya Hanım’ın Muhteşem Değişimi: Kendime 10 Hayat Dersi” bölümü. Spotify, Apple ve Google Podcast üzerinden dinleyebilirsiniz.
2 hafta ago
View on Instagram |
3/6
(✨tarif en başa pinlediğim ilk yorumda✨)

🥬 Storylerde ne zaman paylaşsam DM kutumu tarif istekleriyle dolduran, son podcast bölümümde bile kendisini anmadan geçemediğim “basit kimchi (Kore turşusu)” tarifimi paylaşıyorum, hazır mısınız? 😁

🛒 Tarifim dediğime bakmayın zira tarif bana değil, Norveç’te sürekli alışveriş yaptığımız canımız süpermarketimiz Meny’ye ait (belirtmeme gerek yoktur herhalde ama reklam veya işbirliği değil 😅). Neden bu tarifi seçtin diye sorarsanız da iki cevabım var:

1) Kimchi oppskrift (tarif) diye arattığımızda Google’da karşımıza çıkan ilk tarif bu djfhgjd
2) Meny, tarifte malzemeleri tek tek adediyle ve fotoğrafıyla markette satılan formlarıyla gösterdiği için malzemelerin alışverişini tamamlamamız 3 dk falan sürüyor markette. Tabii internette türlü websitelerinde ve sosyal medyada çok daha karmaşık ve uzun tarifler bulabilirsiniz kimchi için ama beni artık azıcık tanıyorsanız bilirsiniz, nerede basitlik ve efektiflik, orada ben. O yüzden bu konuda da tarafımız belli 🌚

Neyse bu kadar gevezelik yeter, hadi tarife geçelim 👩🏽‍🌾:
eceaybikeala
eceaybikeala
•
Follow
(✨tarif en başa pinlediğim ilk yorumda✨) 🥬 Storylerde ne zaman paylaşsam DM kutumu tarif istekleriyle dolduran, son podcast bölümümde bile kendisini anmadan geçemediğim “basit kimchi (Kore turşusu)” tarifimi paylaşıyorum, hazır mısınız? 😁

🛒 Tarifim dediğime bakmayın zira tarif bana değil, Norveç’te sürekli alışveriş yaptığımız canımız süpermarketimiz Meny’ye ait (belirtmeme gerek yoktur herhalde ama reklam veya işbirliği değil 😅). Neden bu tarifi seçtin diye sorarsanız da iki cevabım var:

1) Kimchi oppskrift (tarif) diye arattığımızda Google’da karşımıza çıkan ilk tarif bu djfhgjd 2) Meny, tarifte malzemeleri tek tek adediyle ve fotoğrafıyla markette satılan formlarıyla gösterdiği için malzemelerin alışverişini tamamlamamız 3 dk falan sürüyor markette. Tabii internette türlü websitelerinde ve sosyal medyada çok daha karmaşık ve uzun tarifler bulabilirsiniz kimchi için ama beni artık azıcık tanıyorsanız bilirsiniz, nerede basitlik ve efektiflik, orada ben. O yüzden bu konuda da tarafımız belli 🌚

Neyse bu kadar gevezelik yeter, hadi tarife geçelim 👩🏽‍🌾:
2 hafta ago
View on Instagram |
4/6
🌿 Norveççe’deki en büyüleyici kelimelerden biriyle tanıştırmak isterim sizi: Friluftsliv.

🚶🏼 Birebir çevirisi “özgür-hava-yaşam” anlamına gelen bu güzel kelime, 1871’de Norveçli şair Henrik Ibsen tarafından türetilmiş. Ibsen’in On The Heights isimli bu ünlü şiirinde baş kahramanımız, “açık bir zihin” arayışında, kendini doğaya bırakmış genç bir adam. Doğaya ve temiz havaya maruz kalmanın “düşüncelerini arındırmanın” bir yolu olduğuna inanıyor. Bence hiç de haksız sayılmaz!

🏔 Friluftsliv’in Norveççe’deki anlamıysa zamanla insanların doğayla bağlantı kurmasını sağlayan her türlü aktiviteyi tanımlayacak şekilde genişlemiş. Ve günümüzde friluftsliv, Everest Dağı’na tırmanmak veya tehlikeli dağların yamaçlarında kayak yapmak gibi ekstrem aktivitelerle de ormanda yürüyüşe çıkmak veya göl kenarındaki hamakta dinlenirken kuşların cıvıltılarını dinlemek gibi hayattaki çok daha basit aktivitelerle de gerçekleştirilebiliyor :)

🦢 Bu pazar günü, tam da araştırma verilerini saatlerdir bilgisayara geçirmekten gözlerim bozulayazmışken Kim’in akşam üzeri ansızın gelen “Hadi gel, bisikletlere atlayıp doğa rezervine gidelim, biraz kuşları izleriz” teklifine balıklama atladım 🐠 Ardından oldukça spontane gelişen bu olayda, çektiğimiz oldukça spontane videoları editleyerek oldukça spontane bir friluftsliv reelı hazırlamış bulundum, umarım seversiniz 😜

-

Not: Bir milletin özünü en iyi şekilde tanımlayan kelimeleri bulmaya bayılıyorum. Norveçliler için bu kesinlikle friluftsliv bence mesela. Sizin de başka dillerden, o milleti/kültürü en iyi şekilde tanımladığını düşündüğünüz kelimeler var mı? 👀
eceaybikeala
eceaybikeala
•
Follow
🌿 Norveççe’deki en büyüleyici kelimelerden biriyle tanıştırmak isterim sizi: Friluftsliv.

🚶🏼 Birebir çevirisi “özgür-hava-yaşam” anlamına gelen bu güzel kelime, 1871’de Norveçli şair Henrik Ibsen tarafından türetilmiş. Ibsen’in On The Heights isimli bu ünlü şiirinde baş kahramanımız, “açık bir zihin” arayışında, kendini doğaya bırakmış genç bir adam. Doğaya ve temiz havaya maruz kalmanın “düşüncelerini arındırmanın” bir yolu olduğuna inanıyor. Bence hiç de haksız sayılmaz!

🏔 Friluftsliv’in Norveççe’deki anlamıysa zamanla insanların doğayla bağlantı kurmasını sağlayan her türlü aktiviteyi tanımlayacak şekilde genişlemiş. Ve günümüzde friluftsliv, Everest Dağı’na tırmanmak veya tehlikeli dağların yamaçlarında kayak yapmak gibi ekstrem aktivitelerle de ormanda yürüyüşe çıkmak veya göl kenarındaki hamakta dinlenirken kuşların cıvıltılarını dinlemek gibi hayattaki çok daha basit aktivitelerle de gerçekleştirilebiliyor :)

🦢 Bu pazar günü, tam da araştırma verilerini saatlerdir bilgisayara geçirmekten gözlerim bozulayazmışken Kim’in akşam üzeri ansızın gelen “Hadi gel, bisikletlere atlayıp doğa rezervine gidelim, biraz kuşları izleriz” teklifine balıklama atladım 🐠 Ardından oldukça spontane gelişen bu olayda, çektiğimiz oldukça spontane videoları editleyerek oldukça spontane bir friluftsliv reelı hazırlamış bulundum, umarım seversiniz 😜

-

Not: Bir milletin özünü en iyi şekilde tanımlayan kelimeleri bulmaya bayılıyorum. Norveçliler için bu kesinlikle friluftsliv bence mesela. Sizin de başka dillerden, o milleti/kültürü en iyi şekilde tanımladığını düşündüğünüz kelimeler var mı? 👀
2 ay ago
View on Instagram |
5/6
🇸🇪 Bu hafta sonu, 6 yıldır direniyor olsam da en sonunda tüm Norveçlilerin yaptığını yapmaya, yani alkolden ve market alışverişinden birkaç kron tasarruf etmek için 4 saat araba yolculuğu yapıp benzine, arabalı feribota ve İsveç burgerlerine çok daha fazla para harcamaya İsveç’e gittim 🫠 İsveç’e gittim dediysem, sınırı geçtim yani. Zira “harrytur”ün olayı İsveç’e gezmeye değil günübirlik alışveriş yapmaya gitmek, alışveriş biter bitmez de arabaya atlayıp Norveç’teki evlerimize geri dönmek dfhjkfh.

🛍️ Bu öyle bir çılgınlık ki, sadece geçen yıl 16 milyar Norveç kronu harcamış Norveç’ten İsveç’e market alışverişi yapmaya giden Norveç vatandaşları. Norveçlilere sorarsanız, her ne kadar gitmeye doyamadıkları bu “harrytur”lerin amacının “indirimli alışveriş”ten ziyade “deneyim” yani aileyle/arkadaşlarla bir arabaya doluşup hep birlikte komik ve eğlenceli bir gün geçirmek olduğunu ve bütün bu çabaya %100 değdiğini savunsalar da işin içine bir miktar psikolojide “effort justification” (çabayı haklılaştırma?) dediğimiz şey de karışıyor olabilir mi, bilemiyorum Altan 🥲

🧗🏽‍♀️ Effort justification, insanların zor veya zahmetli bir şey yaptıklarında, o şeye daha yüksek bir değer atfediyor olma eğilimi en kısa tanımıyla. Bunun temeli de, burada da daha önce konuştuğumuz Bilişsel çelişki teorisi’ne, yani zihnin inanç, tutum ve davranış üçgeninde her an tutarlı olmaya ve tutarlı kalmaya duyduğu arzuya dayanıyor. Kısacası, uğruna çok zaman ve çaba harcadığım bir görevin değersiz olduğuna inanırsam inancım ve davranışım örtüşmediği için zihin “bilişsel çelişkiye” düşer, yani psikolojik stres yaşar. Bu stresten kaçınmak için yapabileceğim farklı şeyler var tabii ve uğruna daha fazla çaba harcadığım şeyleri “bu değerli/güzel/keyifli bir şey” gibi değerlendiriyor olmak bunlardan biri diyor effort justification kavramı özetle 🥲

👇🏼devamı yorumda👇🏼
eceaybikeala
eceaybikeala
•
Follow
🇸🇪 Bu hafta sonu, 6 yıldır direniyor olsam da en sonunda tüm Norveçlilerin yaptığını yapmaya, yani alkolden ve market alışverişinden birkaç kron tasarruf etmek için 4 saat araba yolculuğu yapıp benzine, arabalı feribota ve İsveç burgerlerine çok daha fazla para harcamaya İsveç’e gittim 🫠 İsveç’e gittim dediysem, sınırı geçtim yani. Zira “harrytur”ün olayı İsveç’e gezmeye değil günübirlik alışveriş yapmaya gitmek, alışveriş biter bitmez de arabaya atlayıp Norveç’teki evlerimize geri dönmek dfhjkfh. 🛍️ Bu öyle bir çılgınlık ki, sadece geçen yıl 16 milyar Norveç kronu harcamış Norveç’ten İsveç’e market alışverişi yapmaya giden Norveç vatandaşları. Norveçlilere sorarsanız, her ne kadar gitmeye doyamadıkları bu “harrytur”lerin amacının “indirimli alışveriş”ten ziyade “deneyim” yani aileyle/arkadaşlarla bir arabaya doluşup hep birlikte komik ve eğlenceli bir gün geçirmek olduğunu ve bütün bu çabaya %100 değdiğini savunsalar da işin içine bir miktar psikolojide “effort justification” (çabayı haklılaştırma?) dediğimiz şey de karışıyor olabilir mi, bilemiyorum Altan 🥲

🧗🏽‍♀️ Effort justification, insanların zor veya zahmetli bir şey yaptıklarında, o şeye daha yüksek bir değer atfediyor olma eğilimi en kısa tanımıyla. Bunun temeli de, burada da daha önce konuştuğumuz Bilişsel çelişki teorisi’ne, yani zihnin inanç, tutum ve davranış üçgeninde her an tutarlı olmaya ve tutarlı kalmaya duyduğu arzuya dayanıyor. Kısacası, uğruna çok zaman ve çaba harcadığım bir görevin değersiz olduğuna inanırsam inancım ve davranışım örtüşmediği için zihin “bilişsel çelişkiye” düşer, yani psikolojik stres yaşar. Bu stresten kaçınmak için yapabileceğim farklı şeyler var tabii ve uğruna daha fazla çaba harcadığım şeyleri “bu değerli/güzel/keyifli bir şey” gibi değerlendiriyor olmak bunlardan biri diyor effort justification kavramı özetle 🥲 👇🏼devamı yorumda👇🏼
2 ay ago
View on Instagram |
6/6

Copyright © 2023Site Powered by Pix & Hue.